Page 16 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 16

16  - Hasan Sami Bolak                                                                                                                                 Hacıkılıç Mahallesi  - 17
                                                                                                                      Yan sayfadaki resimde, ana kapının  sağa dönüldüğünde, iki penceresi
                                                                                                                     görülen  (Beyaz  boyalı)  40  kişilik  1-D sınıfının  en  önde  pencere
                                                                                                                     kenarında  oturan  75  numaralı öğrencisiydim.  İlk yıl  “iftihara”
                                                                                                                     geçmiştim.
                                                                                                                            Kız Ortaokulu’nun ikinci ve üçüncü sınıflarını binanın yan
                                                                                                                     caddeye  bakan  tarafında  okudum.  [Yıl  1956..    Türk  Milli  Futbol
                                                                                                                     Takımı Macaristan’ı Budapeşte’de 3-1 yenmişti  ve kalede Turgay
                                                                                                                     Şeren,  oyuncular  arasında  da  Lefter  Küçükandoniyadis vardı.
                                                                                                                     Macar takımındaki iki ünlü oyuncu ise: Puşkaş ve Di Stefano idi.]
                                                                                                                     O yıl  üçüncü  (son) sınıfta  iken çıkardığım  Duvar  Gazetesi’nde;
                                                                                                                     “Neden kızlar çamlık gölgeli yerlerde teneffüse çıkıyorlar da, erkek
                                                                                                                     öğrenciler bu taraf köşede ağaçsız yerde güneşte yanıyorlar”, diye
                                                                                                                     başlayan  eleştiri  yazımdan  dolayı,    Müdür      Muavinimiz    Remzi
                                                                                                                     Dinçkol   tarafından  gazetem kapatıldı. Belki de dünyada, gazetesi
                                                                                                                     idari  otorite   tarafından,  sorgusuz- savunmasız  kapatılan ilk “en
                                                                                                                     genç gazete sahibi” bendim o zamanlar!
                                                                                                                            Erkek öğrencilerin teneffüse çıktıkları bahçe çamur olmasın
                                                                                                                     diye kumlanmıştı. Kumlar arasında iri çakıl taşları vardı ve babam
                                                                                                                     son sınıfta bana 5 lira değerinde, “altun suyuna batırılmış” Nacar
                                                                                                                     marka ve galiba 17 taşlı (Çarkların döndüğü yataklar aşınmasın diye
                                                           * 1950’lerin Kız Ortaokulu                                sert  taş  yatakları  olan)  bir  saat  almıştı.. Kızlara  fiyaka  yapacağım
                                                                   28/ 04 /2010 - HS B                               diye sevinirken, haşarılığımdan olsa gerek, saat kolumdan düştü ve
                                                                                                                     pandülün bulunduğu en hassas direği kırıldı.. Hem fiyakam bozul-
                                                                                                                     muştu hem de daha bir günlük saatime sahip olamayan biri olarak
                       Kız Ortaokulu’nda                                                                             akşam babama ne diyecektim ki...  Babam anlayışlı biri idi: Üzülme
                       40 “erkek” öğrenci                                                                            dedi, 1 liraya yaparlar.. Olmazsa yenisi alınır.
                                                                                                                            Kayseri’nin ünlü ailelerinden; Kazancılar Caddesi Gazioğlu
                       İlkokulu, şimdiki Öğretmenevi’nin yerinde olan oldukça yeni                                   İşhanı’nın 2. katında Victoria  marka “Ç” pedal baskı makinesi ile
               yapılmış İnönü İlkokulunda okudum. Üçüncü sınıfta Semra  isimli bir                                   İstiklâl isimli  günlük  gazeteyi çıkaran  Asım  Yahyabeyoğlu’nun
               arkadaşıma “yeşillendim”. Sonradan babasının vali muavini olduğunu                                    kızkardeşi Özden Yahyabeyoğlu, yine zamanın ünlü avukatlarından
               öğrenince korktum ve bu sevdadan vazgeçtim. Galiba, 8 yaşında iken
               akşamın  olduğu  saatlerde  Cumhuriyet  Meydanı’nda  el  arabasında                                   Mustafa  Tütüncü’nün oğlu Ahmet  Tütüncü  ile  Matbaacı-Gazeteci
               satılan ve o ana kadar  hiç görmediğim “yemiş” dedikleri kuru incirden                                Yeğenağa’ların kızı   Demet  Yeğenağa  orta  3’te  (sekizinci sınıfta)
               bir tane çaldım. O tarihten beri bu  inciri çok severim.                                              benim sınıf arkadaşlarımdı.
                                                                                                                            Özden Yahyabeyoğlu benim duvar gazetesi ile ilgilendiğimi
                       İstasyon  Caddesi’ne,  Hacı  Kılıç  Camii’nin  tam  karşısından
               doğuya  doğru  uzanan  Enstitü  Caddesi,  Kız  Enstitüsü’nden  sonra                                  görünce  ağabeyinin matbaasından bana 2 kurşun harf getirmiş ve
               sıradan bir yarı parke, yarı topraklı yolda, Kız Enstitüsi’ nin yanında                               gazetelerin  bu  harflerin  dizilmesiyle  basıldığını  söylemişti.  O  iki
               yine; Vali Konağı, önce  Halkevi,  sonra da Halk Sineması olan şimdi-                                 kurşun  harfi  hayli  zaman  saklamıştım. Yıllar  sonra  o  kurşundan
               ki  Tiyatro  binası ve bitişiğinde  ayni mimari tarzda inşa edilmiş Kız                               harflerin  benzeri  harflerle  birkaç  farklı  isimde  günlük  gazeteler
               Ortaokulu vardı.  Öğrencilerin çoğunluğu kız idi ve o yıl son defa yakın                              çıkaracaktım: Milli Ülkü, Yeni Sabah, Orta Doğu ve Millet gibi.
               çevreden 40 erkek öğrenci alınmıştı.























     PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21