Page 172 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 172

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          HAY / 163 [1123]









                                           HAYIRSEVERLER





                      Tarihçe
                      Kayseri’de kazandığını hemşehrileri ile paylaşmak, servetinin bir bölümünü Allah rızası
                      için toplumun istifadesine sunmak, az çok varlıklı insanlarının, tarih boyunca, hız kes-
                      meden yapmış oldukları en önemli işleri olmuştur. Bunu, Kayserili iş adamı Kadir Has*,
                      “kişinin doğduğu topraklarla ödeşmesi” olarak tarif ederdi. Başka vilayetlerde de hayır
                      hizmetleri görüldüğü hâlde, onların Kayseri’de bu alanda yapılan hizmetlere yaklaşması
                      söz konusu bile olamamıştır. Kayserililer, üniversitesi dâhil hemen hemen bütün eğitim
                      kurumlarının binalarını hayır hizmeti olarak inşa edip, içlerini de en güzel şekilde donat-
                      mışlardır. Kayseri’de camiler, dinî yapılar ve öğrenci binaları, yurtlar, hastaneler, çeşmeler
                      vs. devlet eliyle değil, büyük ölçüde yetiştirdiği iş adamı hayırseverler tarafından yapıl-
                      mıştır ve yapılmaktadır.
                      Bu  faaliyet,  tarihte  İslamî  bir  müessese  olan  tam  bir  vakıf  hizmetidir.  Eskiden  varlıklı
                      devlet adamları ve zengin şahıslar, başta camiler, medreseler, hastaneler, köprüler, suyol-
                      ları olmak üzere ihtiyaç duyulan hizmet binalarını kendi öz varlıklarından harcayarak
                      yaptırıyor ve bunların ilelebet yaşaması için, ihtiyaçlarına gelir kaynakları tahsis ederek
                      vakıf  yapıyorlardı.  Bunlardan  birçoğu  zamanımıza  kadar  gelmiştir.  Kayseri’nin  Türk-
                      İslam hâkimiyetine girmiş olduğu XI. yüzyıldan itibaren şehirde büyük imar faaliyetleri
                      hep bu şekilde vakıf yolu ile hayır hizmeti olarak gerçekleştirilmiştir.   Kayseri’de bir baş-
                      ka özellikte; Danişmendli ve Selçuklular Döneminde yapılan önemli yapıların birçoğunu
                      ya hanımlar yaptırmış veya vesile olmuşlardır. Nitekim Ulu Camii’den hemen sonra yine
                      Danişmendliler  tarafından  yapılan  Gülük  Cami*  ve  Medresesi’nin,  bir  deprem  sonrası
                      harap olması üzerine Danişmendli prensesi Adsız Elti Hatun tarafından ilavelerle imar
                      edilmiştir.1206 yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın kızı Gevher Nesibe Hatun*’un
                      vasiyeti  üzerine,  kardeşi  Sultan  I.  Gıyaseddin  Keyhüsrev,  Kayseri  Şifahanesi  ve
                      Medresesi’ni inşa ettirmiş, 1238 yılında da Valide Sultan (I. Alaaddin Keykubad’ın* hanı-
                      mı, II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in* annesi) Hunat Hatun*, Hunat Külliyesi’ni inşa ettirmiş-
                      tir. Selçuklu ve daha sonra da Beylikler Dönemi’nde de bunları daha birçok hanım ve
                      erkek hayır sahibi hanedan mensupları ve özel şahıslar takip etmişlerdir.
                      Osmanlılar Dönemi’nde ise şehirde XV. yüzyılın sonundan itibaren Kayseri çarşıları ve
                      içindeki hanları, vakıf olarak yapılmaya başlanmıştır. Çarşıya yapılan ilk yapılar, devrin
                      Kayseri Valisi (Sancak Beyi, Mirliva) Mustafa Bey tarafından 1497 yılında yaptırılan be-
                      desten ve etrafındaki dükkânlardır. Bu vakıf, Mustafa Bey’in gelini, aynı zamanda Sultan
                      II. Bayezid’in torunu olan Hançerli Fatma Sultan* adına kaydedilmiştir II. Selim Döne-
                      mi’nde de Dış İşleri Bakanı (Reisülküttap) Kayserili (Ispıdınlı) Raşid Efendi*, Cami-i Kebir
                      bitişiğine kütüphanesini inşa ettirip, içerisine çok miktarda yazma eser koymuştur. Ha-
                      yırsever halk,1915’te Memleket Hastanesi’nin birinci katını, 1924’te de ikinci katını inşa
                      etmişlerdir.
                      XX. yüzyılın başlarında meşhur Kayseri Valisi Ahmet Muammer Bey* halktan topladığı
                      yardımlarla, Kayseri merkezi ve çevre kasabalara altmışın üzerinde iptidai (ilkokul), rüş-
                      tiye  (ortaokul),  cami  ve  darüleytam  (yetimler  yurdu)  yaptırmıştır.  Kayseri’de  Milli
                      Mücadele’yi organize edenlerden iş adamı Nuh Naci Yazgan*, Köylü Talebe Yurdu’nu yap-
                      tırmış ve ondan sonra da Kayserili hayırseverler Kayseri’ye hayır eseri bırakmakta resmen
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177