Page 287 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 287

Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
                                           Mustafa Susal
               Söz Atlas Halı’dan açılmışken, büyük kurucu ortak Mustafa Susal’dan söz etmek
            isterim. Burada isim önemli değil Ahmet ya da Mehmet de olabilirdi. Önemli olan olay.
            Mustafa Susal rahmetli pederin yakın arkadaşı ve Eski Sanayi’de dükkan komşusu idi.
            Firmanın ismi “Susal Makine”. 1946’da kurulmuş. Vergi numarası da “GA:90”. O zaman
            ki adı; “Doğu Tecimevi (ticarethane)”. Kum, çimento, kireç, makine aksamı vs. (bir nevi
            yapı market) satılır. Daha sonraları, elektrik motorları, pompa ve takım tezgahları vs.’ye
            dönüştü. Bu işi, şimdi torunu Çoşkun yürütüyor.

               Susal, anne tarafından kuzeni Rüştü Karakaya ile Atlas Halı’nın kurucu ortakların-
            dandı. Hisseleri yüzde 50’ye yakındı. 1968-1984 arasında 16 yıl yönetimde etkin görev
            aldı. Çok kritik bir oy dengesi vardı. Diğer ortaklar arasıda Rasim Çetinkaya, Seyfi
            Gözübüyük, Mehmet Tahtasakal, Nurullah Kahyaoğlu, Lütfü Özden gibi işadamlarını
            da görmekteyiz. İşin başına da, oldukça yetenekli Makine Mühendisi Bekir Okçu’yu
            getiriyorlar.
               Susal 1960’ın sonlarında, sonraları Sanayi Bakanı olan Meysu-Meybuz’un kurucusu,
            Mak. Y. Mühendisi Cahit Aral’a; “Cahit bey bir miktar param var, ne tavsiye edersiniz!”,
            diye sorduğunda o da, “makine halısı üretimi” tavsiyesinde bulunuyor. Bunun üzerine,
            Atlas Halı’nın kurucu ortakları arasında yer alıyor. Unutmayın, o yıllarda insanlar,
            fabrika kurma peşinde. Merhum Mustafa Susal da çok müteşebbis bir insandı. Mesela,
            Orta Anadolu’nun kurucuları arasında da görmekteyiz.

               Gel zaman git zaman, fabrika ünleniyor, para kazanmaya başlıyor, hatta Sudi Arabis-
            tan’da pazarlama şirketi bile kuruyorlar. Susal ve Karakaya, hiç ummadıkları bir anda,
            küçük hisselerin el değiştirdiğini ve hakimiyetin Çetinkaya ailesinin eline geçtiğini
            görüyorlar ama işişten geçmişti artık. Mesela, bekçi, Mustafa Susal’ı fabrikaya almıyor.

               Torunu Coşkun anlattı; O yıllarda Kayseri Şeker Fabrikasının mübaya memuru,
            babasının yakın arkadaşı Azmi Gül, Susal’ı uyarıyor; “Burası anonim şirket… Ne olur ne
            olmaz… Bir de bakmışsınız kendinizi kapı dışında bulmuşsunuz… İki kuzen yüzde 51
            hisseye sahip olun!”, diyor… Susal, “Azmi efendi, benim başkalarının hissesinde, hak-
            kında gözüm olmaz. Bir daha böyle bir teklifte bulunma!”, diyerek teklifi geri çeviriyor.

               Büyük dede Ahmet Hamdi, Kayseri Lisesi’ doğu yanı-arkasında bulunan, şimdi
            yerinde yeller esen Koyunboğan/Tos Mahallesi sakinlerinden. Komşuları Mahmut
            Hafızlar (Süleyman Kuşçulu’nun babası, Nuh Kuşçulu’nun dedesi), Latif Başkallar…
            Arapkızıoğlu Mihrapzade lakabı ile anılırlar… Hamdi efendi, 1928’lerde belediye su
            işlerinde görevliymiş. Eski ismi ile “imrahor”muş. Susal soyadını da bu vesile ile almışlar.





                                                                                   287
   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292