Page 263 - 2 Cilt
P. 263

terir. Temelde Erciyes’in sert bazalt taşı kulla-  bir şehir içi hanı ise o zaman her tüm mekanlar
           nılmış, üstte ise daha yumuşak taşlara yer ve-   büro olarak kullanılmakta ve depo olarak  ay-
           rilmiştir. Hanın güney cephesinde, birinci avlu   rılmış mekanlar bulunmamaktadır. Yapının ti-
           ile ikinci avlunun birleşme noktasında kırılma   cari yoğunluğun bulunduğu bir alanda olması,
           söz  konusudur.  Cephede,  birinci  avlunun  bir   son derece kısıtlı bir arazi parçası üzerinde her
           bölümüne  sonradan  dükkanlar    ilave  edilmiş,   metrekaresi değerlendirilerek ve hanlarla ilgili
           cephenin diğer kısmına ise 1782 yılında revaklı    bilinen plân şemaları zorlanarak inşa edilmesi
           abdest  muslukları  yapılmıştır.  Revaklar  yapı-  alanın ne kadar değerli olduğunu ve söz konu-
           nın kat ayırımı hizasına kadar yükselir. Yine bu   su yapı içindeki mekanların sadece konaklama
           cepheyle,  üst  kat  mekanlarının  aydınlatılması   amacıyla  kullanılmayacağını  düşündürmekte-
           amacına  yönelik olarak pencereler açılmıştır.   dir. Böylesine kıymetli bir alanda kurulan bir
           Güneybatı köşesi Ulu Cami  ile arasında dar bir   yapının büro olarak kullanılması daha doğru-
           geçidin bulunması sebebiyle pahlanmış, pahlı     dur.  Ancak  bu  durumda  da  genellikle  zemin
           yüzeyin üst kısmında ise mukarnas sıraları ile   katta malların depolanacağı mekanların ayrıl-
           süslenen üçgen bir çıkma yapılmıştır.            mış olması gerekmektedir. Ancak arazinin çok
              Batı  duvarının  güney  tarafı,  bu  kısım-   kıymetli olduğu düşünülecek olursa depo gibi
           da Kayseri’nin en eski yapılarından olan Ulu     ölü mekanlara bu yapı bünyesinde yer verilme-
           Camii’nin bulunması sebebiyle, caminin duva-     miş olması muhtemeldir. Bu durumda yapının
           rına uydurularak ve aynı zamanda geçiş sağla-    dışardan  gelen  tüccarlar  için  değil  de,  şehrin
           mak  amacıyla  kırılma  yapılmış,  duvarın  bitiş   yerli  tüccarları  için  yapılmış  büro  niteliğinde
           noktasından  itibaren  ise  hanın  duvarı  düzgün   olduğu sonucuna varılabilir.
           bir şekilde devam etmiştir. Ayrıca bu duvarın
           güney köşesi pahlanarak, pahlı yüzeyin üst kıs-     Süslemesi  :  Yapının  duvarlarındaki  kuş
           mında yine mukarnas sıraları ile süslenen üç-    köşkleri dışında süslemesi yoktur.
           gen bir çıkma yapılmıştır. Bu cephede de yine       Malzeme  ve  teknik  :  Düzgün  kesme  taş
           üst kat ile ilişkili dikdörtgen şekilli ve tek sıralı   kullanılmıştır.
           pencereler bulunur. Yalnız kuzey köşede, altta
           yer alan benzer formlu bir pencere, zemin katın     Kitabesi : Yapının kitabesi yoktur.
           köşe odasına aittir.                                Tarihlendirme  : Yapının Nevşehirli  Da-

              Yapının kuzey tarafında, daha önce inşa edi-  mat İbrahim Paşa’nın Nevşehirdeki Külliyesi-
           len Bedesten’in bulunması sebebiyle, bu kısım-   ne gelir getirmek amacıyla 18.yüzyılın ilk yarı-
           da farklı bir düzenleme görülür. Hanın duvar-    sında yapılmış olduğu kabul edilebilir.
           ları ile bedestenin duvarı birbirlerinden bir ko-
           ridorla ayrılmış, diğer alanda ise hanın üçüncü     Kaynakça:
           avlusu oluşturulmuştur.                             Albert Gabriel, Kayseri’deki Türk Anıtla-
              Vezir  Hanı  genel  olarak  2  avlulu  plân  şe-  rı, (Çev.A.A.Tütenk), Kayseri 1954.
           masına göre planlanmış olmakla birlikte, Be-        Ali Baş, Kayseri Ticaret Yapıları Üzerine
           desten ile arasında kalan alanın da üçüncü bir   Bir Araştırma, Kayseri 1996.
           avlu gibi düzenlenmesi ile yapı 3 avlulu şema       Halit  Erkiletlioğlu,  Osmanlılar  Zamanın-
           özelliği göstermektedir. Yapı bu haliyle bilinen   da Kayseri, Kayseri 1996.
           örnekler arasında İstanbul’dakiler hariç üç av-
           lulu plân şemasına göre yapılan tek eser olarak     İlknur  Aktuğ  Nevşehir  Damat  İbrahim
           dikkati çekmektedir.                             Paşa Külliyesi, Ankara 1992.
                                                               Mustafa Keskin, “Vakıf ve Kayseri’de Paşa
              Yapının  orijinal  kullanımına  yani  ne  tür
           bir han olduğuna dair bilgi yoktur. Ancak tüm    Vakıfları”, III.Kayseri ve Yöresi Tarih Sem-
           mekanlarda ocak bulunması, her mekanın bir       pozyumu Bildirileri, Kayseri 2000, s.319.
           şekilde  aydınlatılmaya  çalışılması,  odalarının   Mehmet Çayırdağ, Kayseri Tarihi Araştır-
           hepsinin de benzer plânda olmaları aynı ama-     maları, Kayseri 2001, s.275
           ca hizmet ettikleri düşüncesini doğurmaktadır.
           Yani  han  eğer  ticari  amaçlı  olarak  kullanılan


                                                              Kayseri Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri    727
   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268