Page 8 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 8

8  -   Hasan Sami Bolak                                                                                                                                Hacıkılıç Mahallesi  -  9
                      Hacıkılıç Mahallesi                                                                                     Hüseyin Bey
                                                                                                                               Vakfiyesi ve
                            (Bebeliğimin Hacığlışı)                                                                            Baruthane


                                                                                                                           Hacıkılıç  Mahallesi;  Hacıkılıç  Camii  ve  Medresesi’nden;
                                                                                                                     Baruthan  Sokağı  da;   daha  önce  medrese  yanında   bulunan
                        Mahallemizin “Hacıkılıç”    ismi,  Hacıkılıç      Camii’nden                                 Baruthane’den adını  aldığı  için;  burada,  bu konulara kısaca  temas
               geliyor.. (Bu cami ve medresesi hakkında geniş bilgi, eserin sonunda                                  etmek istiyorum.
               yer  almaktadır.)  Etrafı  Orta  Mahalle,  Çandır ve    1950  sonrası                                       Baruthane (Güherçile Fabrikası); “Aksaray Mirlivası Hüseyin
               “örnek”  olarak  kurulan  Örnekevler  Mahalleleri ile  çevrili olan                                   Bey'in    H.  954/  M.1547  tarihli  vakfiyesi”  kayıtlarında;    Hüseyin
               Hacı Kılıç Mahallesi’nin benim çocukluğumda şimdiki    İstasyon                                       Bey'in imareti olan Hacıkılıç Camii’nin kuzeyinde  hâlen şadırvanlı
               Caddesi’nin  hemen  doğu  yakasında  tek-tük  evlerle  beraber  sebze                                 tuvaletin bulunduğu yerin yakınında idi. 1800’lerde faaliyette olan
               bahçeleri  bulunmaktaydı.  Buralarda kışın  çiçek  açmış  gibi    kara                                Güherçile  Fabrikası’nın  üretimi  durdurulduktan  sonra  burası
               bürünmüş göbekli lahanalar; yaz mevsiminde de domates-biber gibi                                      Baruthane olarak kullanılmaya başlanılmıştır. (Bknz. Sayfa: 43)
               sebzeler yetiştirilirdi..
                                                                                                                      Sultan  Abdülaziz  zamanında    1281  (H.1864) yılında  yapılan  bu
                       Kız Enstitüsü’nün  (şimdiki Kız Meslek Lisesi’nin ) arkası                                    değişikliğe ait binanın kitabesinin resmi,  II. Abdülhamit devrinde
               tamamen bahçe idi ve o Enstitü’nün simetriğine  ev yapılması için
               greyderle düzeltmeler yapıldığı sırada bir kaç yılan ortaya çıkmıştı..
               Yılanları  gören  biz  çocukların,  “n’olur-n’olmaz”  diye  greyderden
               uzak durmaya  çalıştığımızı  hatırlıyorum. O  bahçe anne tarafından
               akrabalarımızdan  birine  ait  olmalıydı  ki,    daha  sonra  o  köşeye
               yapılan ve henüz bir kaç yıl öncesine kadar,  kırmızı tuğladan sıvasız
               yapılmış  duvarı  ile  dikkati  çeken  “Esat”ların  evine  misafir  git-
               tiğimizde o yılanlardan bahsetmiş ve yarı-şaka olarak: Evde, şimdi
               de o zamandan kalma yılanlar var mı ki, diye lafını etmiştik.
                       Şimdiki Salih Avgın Paşa İlkokulu henüz yokken, Örnekevler
               kurulmadan  da  önce  o  bölgede,  Namazgah  denilen  çayır  örtülü,
               etrafı  oldukça  alçak  duvarla  çevrili  bir  yer  vardı  ve  babaannem
               orada    sefere çıkan askerlerle halkın birlikte "seferberlik namazı”
               kıldıklarını  söylerdi.  O  Namazgah’ta  o  gün  için  bana  çok  cüsseli
               gözüken, terkedilmiş hantal bir makina aksamı vardı.. Yakınında da
               hurdaya çıkmış, terkedilmiş  bir karosersiz kamyon artığı dururdu.
               Ta o zamanlarda makineye karşı zaafımdan olsa gerek, oyun bahane-
               si ile evden ayrıldığımda o hurdalardan civata, yay, tel falan söküp,
               birşeyler yapmak için can attığımı  hiç unutmuyorum..
                                                                                                                         *  Hacıkılıç  Camii’nin  minaresi  yanında
                                                                                                                       bulunan Hüseyin Bey’in mezarı ve kitâbeleri       Fotg. 28.4,2010 HSB























     PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13