Page 70 - İbrahim Tennuri
P. 70
Dr. Mustafa Fidan
43. Beyân-ı Sırr-ı Kitâbet-i Ma’nevî (3486-3580)
Kitâbet; “bedel karşılığı hür olma mu’amelesi” demektir. Şair esas köleliğin gönülde
olduğunu gönül ve gönül kuşunun hür olması gerektiğini belirttikten sonra edebiya-
tımızdaki hürriyerin simgesi olan simurg kuşundan bahisle; simurg hür bir kuştur.
Hür olduğu için de bütün sırlar gözüne görülür. İnsanın gönlü de öyle olmalıdır.
Gönlün hür olması için insanın engelleyici unsurlardan kurtulması gerekir. Cânını
ve malını Allah yoluna vermesi gerektiğini açıklar. Allah’a borçlarını ödemeyenler
ise ömürlerini boşa harcamış olurlar.
Ecel yetişmeden nakdi viresiz
Gönül âzâd olub andan varasız
Yine kul menziline düşmeyesiz
Varub kulluk adına bişmeyesiz
Ol oldur ki bu ‘âlemde seni Hak
Ana kulluğ ıçün düzdi muhakkak
Şular Kim virmediler bunda barcı
Olarun zâyi’ aldı ‘ömür harcı
Gel Ey âşık sen ol genci al imdi
Turub cânun namazını kıl imdi
Nice tutsakları âzâd idesin
Vücûdı gene ile şad idesin
İlahı bizi kıl ol mısra sultân
Ki idevüz niceler derdine dermân
44. Beyân-ı Sırr-ı İkrâh-ı Ma’nevî (3581-3606)
İkrâh; zorla, isteksiz olarak, rızası olmadan yapma anlamındadır. Bu başlık altında
ikrâhın ne olduğu, fıkhı açıdan değerlendirilmiştir. Şair, bunların neler olduğunu
saydıktan sonra insanı küfre iten zorlayıcı şeylerden uzak kalınması gerektiği söyler.
Burada esas olanın yani müridin meşayıh yolunda sadık kalması gerektiğini belirtir.
O ikrâhı ki şer’ içinde vardur
Kulag aç dinle bir gör kim nelerdür
70