Page 65 - İbrahim Tennuri
P. 65
İbrahim Tennûri | hayatı ve eserleri
33. Beyân-ı Sırr-ı Şâhâdât-ı Ma’nevî (2750-2835)
Burada İslam’a göre tanıklığın nasıl yapılacağı, kimlerin tanıklık yapabileceği
açıklanmıştır. Ortada bir dava olduğu bu davanın da islamı yaşama davası olduğu,
bunu kazanmanın yollarını bulmak gerektiği anlatıldıktan sonra enbiya, evliyâ ve
meşayıh yoluna girerek bu davanın kazanılacağı belirtilmiştir.
Daha sonra insanlara havale edilen şeylerin neler olduğu ve bunlara uyanların
neler elde edeceği ele alınmıştır.
Şeri ‘at de nice kim olsa da’vâ
Tanuklar göstertir da’vada ma’nâ
İki tanuğ ile sabit olur ol
Olar da er kişi olsa bulur yol
Olarun herbiri âdil gerekdür
Şeri ‘at ilmiyle ‘âmil gerekdür
34. Beyân-ı Sırr-ı Vekâlet-i Ma’nevî (2835-2919)
Beytiyle bu başlık altında ele alınacak vekalet konusuna giriş yapılır. Şair, Allah
u Tealânın yaratıcılığından ve yarattığı varlıklardan bahsederek bunların insanlara
sunulduğunu vekillerin ise enbiya olduğunu belirtir. İnsanlara düşen görevin ise
enbiyaya yani vekillere uymak olduğu ifade edilir.
Çün açıldı yine dil gülistânı
Ele gelmek içün virdi nihânı
Kulak tut imdi bülbül zârına sen
İresin tâ anun gülzârına sen
Bulara kılmak içün reh-nümâyı
Vekil-i mutlak itdi enbiyâyı
35. Beyân-ı Sırr-ı Da’vâ-yı Ma’nevî (2921-2984)
Bu bölümde, da’vanın ne olduğu tasavvufi görüşle açıklanmıştır. Mananın Allah
aşkı olduğu ve bu aşk ile günahların deva bulduğu belirterek davanın da bu aşk etra-
fında şekillenip tanıklara baş vurulduğu belirtilir. Yani insanların Allah’ın aşkını
65