Page 309 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 309
Sözlük
peyk :uydu, bağlı olan.
peyker :yüz, surat.
peyveste :ulaşma, bitişik, daima, kavuşma.
piç ü tâb :ıstırap, telaş, endişe.
piç der piç. :kıvrım kıvrım.
pîşe :iş, sanat, huy.
piş ü tâb :ızdırap, sıkıntı, endişe.
pîrân :şeyhler, pirler.
pirûz :kutlu, hayırlı, uğurlu.
pîr :ihtiyar, yaşlı, şeyh.
pişva(pişüva) :uyulan, kıymetli, büyük.
pîşe :sanat, meslek, huy, adet.
piyâz :soğan.
puhte :pişmiş, pişkin, olgun.
pürfigân :inliyerek ağlama, çığlık çığlığa.
pürhısal :hasletlerle ve huylarla dolu.
pürhûn :kan içinde, kan dolu.
-R-
raksan :dans eden, oynayan.
râm :itaat eden, teslim olan.
ra’de :gök gürültüsü.
revnâk :parlaklık.
ravza :bahçe, çimenlik.
rayegan :bedeva.
rây :fikir, rey.
râz :sır, güvenilen şey.
rebâb :tambur şeklinde kısa saplı saz.
refref :ince yumuşak kumaş, salkım ağacı, minder, yastık.
rehnüma :yol gösteren, rehber.
309