Page 106 - kappadokia_kralligi
P. 106
HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ
Mithridates atının üzerinde sabırsızca kıpırdandı. Kappadokia, arkasındaki
huzursuz birliklere rağmen kendisinden ciddiyetsiz taleplerde bulunabilecek
bir konumda değildi. Yine de kız kardeşi ve yeğeninin hatırına dilini ısırdı
ve sessizce dinlemeye devam etti.
“Ayrıca görüşme merkezine yaklaşmasına izin verilmeden önce her kralın,
karşı taraftan seçilen bir muhafız tarafından üzeri aranacaktır.”
Mithridates “Şöhretim benden önce gelmiş” diye homurdandı.“ Kız
kardeşim annemden duyduğu yalanları ona da anlatmış olmalı. Ve şimdi
de ihanetten korkuyor. Ödlek!”
Haberci ruhsuz bir ifadeyle; “Topraklarında bulunduğunuz krala saygıyla
hitap edeceksiniz.” diyerek yeniden söze girdi.
Mithridates omuz silkti. Kocaman yayını, kılıç ve kınını çıkardı ve gene-
rallere doğru fırlattı. “Üzerimi arayın- saklayacak bir şeyim yok!”
Generallerini Pontus tarafına yolladıktan sonra atından yavaşça indi ve
beklemeye başladı. Yürüyerek yanına yaklaşan haberci, kafasını kaldırıp
huzursuz bir ifadeyle önünde kule gibi dikilmiş olan krala baktı. Ufak tefek
adam, küçük gizli oklar bulma olasılığına karşı gömlek kollarını ve tuniğini,
hançer bulma olasılığına karşı ise ellerini Pers tarzı dökümlü pantolonu-
nun bacak kısımları üzerinde yukarıdan aşağıya hareket ettirerek titizlikle
inceledi ve sonra tatmin olmuş bir ifadeyle başını salladı. Atına binerek
Kappadokia saflarına geri döndü.
Aynı anda düşman kuvvetleri tarafından büyük bir gürültü yükseldi.
Kappadokia’nın yeni taç giymiş kralı, çalan trampetler eşliğinde, etrafını
kuşatan askerlerin arasından çıktı. Duvarların üstünde onu seyreden halkının
ve ordusunun huzurunda bir hükümdar olarak ilk icraatını gerçekleştirmek
üzereydi. Soğukkanlılıkla Mithridates’in bulunduğu yere doğru ilerledi.
Bituitus atından indi ve onun yolunu kesti. Ariarathes kibirli bir edayla
atından indi ve benzer şekilde üzerinin aranmasına izin verdi. Bituitus
atına atlayarak Pontus saflarına geri dönerken, genç kral ise Mithridates’in
kendisini beklediği yere doğru son adımlarını atıyordu.
Ariarathes, kendi klasındaki erkeklerin cüssesine sahip olmakla birlikte,
biraz kiloluydu. Mithridates’in evden uzakta seferberliklerde geçirdiği zor
yılların getirdiği kaslı vücudunun tam tersi bir görünümü vardı. Beline kadar
uzanan siyah saçları, tıpkı askerleri gibi eski Sparta usulünde örülüydü.
106