Page 333 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 333

[1284] 324 / İNC                   KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    zey ucunda yer almakta olup, buraya do-  da Sultan Ahmed Külliyesi ve Sonrası (1609-
                                    ğu  cephesinde  bulunan  sekiz  basamaklı   1690), İstanbul 1975; Tülay Reyhanlı, “Osmanlı
                                    bir  merdivenle  inilmektedir.  Merdiven   Mimarisinde  İmaret,  Külliye  Üzerine  Notlar”,
                                    bitimine açılan sivri kemerli bir kapıdan   Türk  Kültürü  Araştırmaları,  XV/1-2,  Ankara
                                                                         1972, s. 121-129; İ. Uzunçarşılı, OT, C III, Kısım
                                    külhana girilir. Bu girişin dışında ayrıca   I, s. 429.
                                    kuzey cephesinin ortasında yaklaşık 1,70               MUSTAFA DENKTAŞ
                                    m  eninde  bir  de  kemer  açıklığı  bulun-
                                    maktadır. Bu kemer açıklığından, katı ı-  İNCESU OMUZU GÜÇLÜ (GÜRZLÜ)
                                    sıtma  malzemelerinin  külhana  atıldığı   ZAVİYESİ
                                    düşünülmektedir. 3,10x3,35 m ölçülerin-  Zaviye,  İncesu*’yun  yeni  adı  “Subaşı”
                                    deki külhanın üzeri, külliyenin fırınında   olan köyünün güneydoğusunda, Şeyh Şa-
                                    olduğu gibi kaburgalı haç tonozla örtül-  ban köyü ile bu köy arasında “Boz Dağ”
                                    müştür.  Külhanın  güneyinde  1,50x2,40   veya “Kozan Dağı” denilen tepenin ete-
                                    m ölçülerinde bir niş açılmıştır. Bu nişin   ğinde bulunmaktadır.
                                    külhan cephesi sivri kemerli olup, niş içe-  Omuzu Gürzlü Zaviyesi’nin ismi ilk defa
                                    risinde yukarıya doğru daralan baca yer   Fatih Sultan Mehmet zamanında Dulka-
                                    almaktadır.                          dıroğulları*  ile  Kayseri’den  geçen  Os-
                                    Külliyenin diğer yapılarında olduğu gibi,   manlı sınırının tespitinde geçmektedir. H
                                    hamam da süsleme yönünden çok sade-  888  (M  1484)  tarihli  tahrir  defterinde
                                    dir. Sadece soyunmalık kısmının yüksek   Fatih dönemindeki tahrir olan eski def-
                                    sekizgen kasnağı üzerinde görülen stilize   terden  (Defter-i  köhne)  nakledilen
                                    edilmiş sekiz çörten ile soyunmalığa giri-  “Hudud-ı Vilayet-i Kayseriye” başlığı al-
                                    şi sağlayan yuvarlak kemerli kapı kemeri-  tında, Osmanlı Devleti’nin Kayseri San-
                                    nin siyah ve kırmızı renkteki taşlarla dö-  cak Beyi (mirliva) Mehmet Bey ile Dulka-
                                    nüşümlü  olarak  örülmüş  olmasından   dıroğlu Beyi Şahsuvar Bey’in adamı Su-
                                    bahsedilebilir.  1,50  m  toprağa  gömülü   başı  Candaroğlu’nun  yapmış  oldukları
                                    olması  dışında  hamam  orijinal  planını   sınırnameye  göre  (ki  bu  sınır,  Kayseri
                                    muhafaza eder.                       Fatih döneminde Osmanlılara geçmeden
                                    Kaynakça: A. Nazif, Mir’ât, (Palamutoğlu); Al-  önce  Karamanlılarla*  Dulkadıroğulları
                                    bert Gabriel, Monument Turcs d’Anatolia, C I,   arasında  da  geçerlidir)  Kabak  Şeyh  kö-
                                    Paris 1931, s. 100; Mustafa Cezar, Tipik Yapıla-  yünden, Göstere (Tomarza*) Dağı’ndan,
                                    rıyla Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik   Karaman üzerinden, Sivas sınırına ulaştı-
                                    Dönem  İmar  Sistemi,  İstanbul  1985;  Gönül
                                    Cantay,  “16.  Yüzyıl  Külliyelerinin  Şehirlerin   ğı  belirtilirken,  sınırın  Tekir  Taşı  hudu-
                                    Tarihî Coğrafyasını Belirlemesi”, Prof. Dr. Yıl-  duyla,  Beş  Baruh’a,  buradan  Omuzu
                                    maz Önge Armağanı, Selçuk Üniversitesi, Sel-  Güçlü’ye,   buradan   Sakataş’a   ve
                                    çuklu  Araştırmaları  Merkezi,  Konya  1993,  s.   Karahisar’dan  (Yeşilhisar)  gelen  Ulu
                                    75-85; Mehmet Çayırdağ, “Kayseri’de Vakıf Kü-  Yol’a,  buradan  Boran  (İncesu)  köyüne,
                                    tüphaneleri ve Matbah Emini Hacı Efendi Kü-
                                    tüphanesi”,  Vakıflar  Dergisi,  S  20,  Ankara    buradan da Küçük Dikilitaş’a ve yine Si-
                                    1988, s. 272; Danişmend, İOTK, C V, İstanbul   vas hududuna kadar olan yerler birer bi-
                                    1971, s. 43-44; Mustafa Denktaş, “İncesu Merzi-  rer  yazılmıştır.  Burada  Omuzu  Güçlü,
                                    fonlu  Kara  Mustafa  Paşa  Külliyesi”,  Vakıflar   zaviye veya başka herhangi bir isimle a-
                                    Dergisi, S XXVI, Ankara 1997,  s. 193-224; Ap-  çıklanmamıştır.
                                    tullah Kuran, “Klasik Osmanlı Mimarisi Çağının   1500 ve  1520 tarihli tahrirlerde, Omuzu
                                    Sonlarında Yapılan İki Külliye”, Vakıflar Der-
                                    gisi, S 9, Ankara  1971, s. 239-249; Mehmet Fa-  Güçlü Mezrası’nda (ekinlik) meskûn olan
                                    tih  Müderrisoğlu,  “XVI.  Yüzyılda  Osmanlı  İm-  Omuzu Güçlü cemaatinden bahis vardır.
                                    paratorluğunda İnşa Edilen Menzil Külliyeleri”,   1520’de altı hane olan bu cemaat içinde
                                    H.Ü. Sos. Bil. Enst. (Basılmamış Doktora tezi),   vergiden muaf bir zaviye (Omuzu Güçlü)
                                    Ankara  1993;  Mustafa  Nuri  Paşa,  Netayic’ül-   şeyhi olup, cemaat, tahıl üretimi ve hay-
                                    Vukuat, (Sad:  Neşet Çağatay), C I, Ankara 1992,
                                    s. 283-284;  Münir Aktepe, “Kara Mustafa Pa-  vancılıkla meşgul idi. Cemaat mensupla-
                                    şa”, İslâm Ansiklopedisi, C VIII, Ankara 1969, s.   rından 1520’de yıllık 180 akçe vergi alını-
                                    303-308; Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığın-  yordu. 1584 tarihli tahrirde ise Sahra nahi-
   328   329   330   331   332   333   334   335   336   337   338