Page 412 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 412
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ KAL / 403 [1363]
merler atılmıştır. Minarenin kare biçimli
petek bölümünden sonra kare kaide üze-
rine oturan sekizgen formlu külah bölü-
mü yer alır. Külahın dört cephesine birer
adet küçük pencere açılmıştır. Minber
minarede külahın bir kısmı ile alem bu-
lunmamaktadır.
Kitabesi bulunmayan yapı, mimari özel-
likleri göz önünde bulundurularak XVIII.
Yüzyıla tarihlendirilmektedir.
Kaynakça: Esma Güleç, Kayseri Minareleri
(Cumhuriyet Dönemine Kadar), (EÜSBE Ya-
yınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri
2006; Özbek - Arslan, KTKVE, C I.; Özkeçeci,
Cami ve Mescidler; Özkeçeci, KCMM. Kalaycıoğlu Mescidi (Özbek - Arslan, KTKVE)
AYŞE BUDAK
rine devam eden Kalaycıoğlu, kendilerin-
KALAYCIOĞULLARI den şikâyetçi olan şehir ayanından (eşraf)
XVII ve XVIII. yüzyıllarda Kayseri’de öne kimini sürdürmüş, kimini de evinde göz
çıkan mütegallibe ailelerden birisi. Bu a- hapsine aldırmıştı. Başına topladığı eşkı-
sırlarda ayanlık iddiasında bulunan ve ya güruhu ile köylerden istediğini alıyor-
birbirleri ile de mücadele eden üç aile du. Kadının şikâyeti üzerine nihayet
bulunmakta idi. Bunlar Zennecioğulları*, Kalaycıoğlu’nun bir daha bu mevkide ol-
Emir Ağaoğulları* ve Kalaycıoğulları’dır. mamak kaydı ile mütesellimlikten uzak-
laştırılması ve yerine diğer ağalardan biri-
1694 yılında Kalaycıoğlu Mustafa Muslu sinin tayini emri geldi.
Ağa’nın ismine, şehirde bir isyan hareke-
tine iştirak edenler arasında rastlanmak- Buna rağmen Kalaycıoğlu 1730 da tekrar
tadır. Osmanlı Devleti’nin bu tarihte A- mütesellim vekili ve mütesellim oldu. Kalaycıoğlu Mescidi plan
vusturya seferi için Kayseri’den de varlık- 1733 te Sultan Hanı* yakınında bazı eşkı- (çizim: A. Budak)
lı kimselerden asker tedarik etmelerini is- yanın yakalanıp idam edilmesi ile görev-
temesi üzerine, birçok isyancı aile reisine lendirilip bu görevi yerine getiren Kalay-
katılan Kalaycıoğlu Mustafa Muslu Ağa, cıoğlu bir müddet sonra Kayseri Sancağı
asker yazımına muhalefet ederek bir ta- mutasarrıfı tarafından görevden alındı ise
kım silahlı avene ile mahkemeye hücum de halkın itirazı üzerine yeniden görevine
edip orayı yağmalamaya teşebbüs edince iade edildi.
durum İstanbul’a, padişah’a arz edildi.
Alınan 1694 tarihli fermanla bunlar hap- 1741 yılında Kalaycıoğlu Mustafa Ağa ile
sedilerek sükûnet sağlandı. Bütün bunla- Kığlamazoğlu* Seyit Mahmud Ağa, Emir
ra rağmen Kalaycıoğlu Mustafa Ağa’nın Ağa diye bilinen Seyit Mehmed Ağa, Köy
1720’den sonra şehre vali vekili (mütesel- Kethüdası Sığırcıoğlu Mehmet’in ayanlık
lim) olduğunu görmekteyiz. Bu görevinde iddiasıyla halka zulmetmelerinden dolayı
de o valiler (mutasarrıf paşalarla) anlaşa- mahkeme edilmeleri kararı alındı. Kalay-
rak halka baskı uygulayıp topladığı aşırı cıoğlu Mustafa’nın hesabı görülerek hak-
vergilerle hem kendisine ve hem de devri- sız olarak zimmetine geçirdiği vergileri,
nin valisine menfaat sağlıyordu. Mustafa Erzurum’da bulunan Kayseri mutasarrıfı
Ağa bu işleri Kayseri’ye vali olarak tayi- paşaya göndermesi istendi. Buna rağmen
ninde rolü olduğu Memalu oğlu Ömer bu tarihte yeniden mütesellim tayin edi-
Paşa ile birlikte yürütüyordu. Nihayet du- len Kalaycıoğlunun, yavaş yavaş itibarı
rumu zamanın kadısı Mustafa Efendi, sönmeye başladığından yerine bir müd-
Mütesellim Kalaycı-oğlu’nun doğru yol- det sonra Zennecioğlu mütesellim oldu.
da olmadığını, zulümlerinin had safhaya Kalaycıoğlu ve Emir Ağa, Zennecioğlu
ulaştığını İstanbul’a aksettirdi. Zulümle- ile mücadeleye girdi ise de bir netice ala