Page 182 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 182

KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹                          KEŞ / 173 [1615]


           ması bakımından da referans kitabı olma
           özelliği  taşımaktadır.  Yine  Anadolu’da
           yazılan  ilk  eserin  felsefe,  astronomi  ve
           coğrafyaya dair oluşu, burada görüşlerin
           felsefeyle yorumlanması, hükümdarların
           bu  alanlara  ilgi  duyması  düşünce  tarihi
           açısından  önemlidir.  Astronomi,  felsefe
           ve tabii ilimlere ilişkin bu geleneğin daha
           o zamanlar Büyük Selçuklu Hükümdarı
           Melik Şah (1055-1092) gibi hükümdarlar
           tarafından kurulmaya başlandığı, bu kita-
           bın  da  bu  geleneğin  önemli  bir  eseri
           olduğu anlaşılmaktadır.
           Yine  bu  eserden  anlaşıldığına  göre
           Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya
           yerleşen  Türklerin  tamamen  göçebe
           olmadıkları,  bunlar  arasında  yerleşik   Keşlik Camii (R. Aydın)
           hayata geçip kültürlü (danişmend) insan-  hede ikisi bodrumu, ikisi harimi aydınla-
           ların bulunduğu, bunların bilim ve felse-  tan dört adet dikdörtgen pencere bulun-
           feyle iştigal oldukları görülmektedir. Yer-  maktadır. Cephenin üst kısmında kabart-
           leşik kültüre geçilmesi sürecinde Kayseri   ma tekniğiyle işlenmiş kitabe yer almak-
           şehri önemli bir işlev görmüştür. Keşfü’l-  tadır. Kitabe metni şu şekildedir:
           Akabe  isimli  mühim  eserin  müellifinin
           Kayseri’de  yetişmesi,  burada  yöneticilik   Okunuşu:
           yapması ve bu ünlü eseri burada kaleme   Mâşâallahu kâne 1322.
           alması,  eser  kadar  şehrin  de  önemini
           ortaya koymaktadır.                 Anlamı:
                                               Allah ne isterse o olur 1907.
           Kaynakça:  H.  Edhem,  Kayseriyye;  İlyas  b.
           Ahmed (İbn Kemâl), Keşfü’l-Akabe, Süleyma-
           niye  Kütüphanesi,  İstanbul,  Kayıt  No:  5426;   Batı cephe üzerinde sadece bir adet dik-
           Mikail  Bayram,  “Anadolu’da  Te’lif  Edilen  İlk   dörtgen  pencere  mevcuttur.  Yapının
           Eser: Kaşf al-Akabe”, İslâm Tetkikleri Enstitüsü   kuzey cephesinde son cemaat mahalli yer
           Dergisi, C. VII, No: 3-4, İstanbul, 1979, s. 271-  almaktadır. Son cemaat mahallinin ahşap
           307;  Remzi  Demir, Philosophia  Ottomanica:   kirişlemeli örtüsü iki adet sivri kemer ile   Keşlik Camii planı
           Osmanlı  İmparatorluğu  Döneminde  Türk   taşınmaktadır. Kemerler yanlarda yığma   (çizim: F. Koçyiğit)
           Felsefesi (Eski Felsefe), Lotus Yayınları, C. 1,   ayaklara, ortada ise bağımsız bir sütuna
           Ankara, 2005, s. 27-28
                               MEHMET VURAL    oturmaktadır. Harimin kuzey cephesinin
                                               ortasında  giriş  açıklığı,  girişin  batısında
          KEŞLİK CAMİİ                         mihrap nişi ve kadınlar mahfiline çıkışın
           Cami, Yeşilhisar ilçesinin Keşlik Mahal-  sağlandığı  kapı  açıklığı  bulunmaktadır.
           lesi’nde bulunmaktadır. Yapılış tarihi ve   Harime girişin sağlandığı kapı açıklığının
           yapan  kesin  olarak  bilinmemektedir.   üzerine  mermere  kabartma  tekniğiyle
           Yapıda inşa malzemesi olarak kesme ve   işlenmiş talik hatlı beş satırlık kitabe yer-
           moloz taş kullanılmıştır. Eğimli bir arazi   leştirilmiştir. Kitabe metni şu şekildedir:
           üzerine  konumlandırılan  cami,  bodrum   Okunuşu:
           kat  üzerinde  yükselmektedir.  Doğu  ve   Bismillahirrahmanirrahim
           güney cephesi arazi yapısından dolayı iki   İnne’s-salâte  kânet  alâ  el-mü’minîne
           katlı  bir  görünüm  kazanmıştır.  Doğu   kitâben mevkûten
           cephede biri son cemaat mahallini, üçü   Bu  cami-i  şerif  bi-lutfihî  tealâ  ianet-i
           harimi ve biri bodrum katını aydınlatan   ahali ile bin üç yüz yirmi beş sene-i
           toplam beş adet dikdörtgen pencere yer   hicriyye  kameriyyesi  muharremü’l-
           almaktadır.  Caminin  altındaki  bodrum   haramı evailinde müceddeden inşa ve
           kata  giriş  de  bu  cephe  üzerindeki  kapı   ihyaya muvaffak olunmuşdur.
           açıklığından sağlanmaktadır. Güney cep-  Sene-i Rumi 1322, Sene-i Arabî 1325.
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187