Page 55 - turk-siirinde-kayseri
P. 55

F²¶Ç± N²Ì·Ã Dzʼ¿¸µ¼’·¾ Ş··¶¼µ¶·¾½µ K²³´µ¶·

               Al
               Namluna dayanır, yola dalarsın,
               Duruşun, bakışın yaman, be Al!
               Boşuna tetğne ne kurcalarsın?
               Var daha ateşe zaman, be Al!
               …
               Görünce uzanmış yar kucağına,
               Boynunu dolamış zülfü bağına,
               Kurşunu kahpeye atacağına
               Kendne çevrdn… Aman be Al!
               (Br Ömür Böyle Geçt s. 125)

               Faruk Nafz, Mthat Cemal’n fadesyle: “Sürah büker gb yazmış”tır. Hakkı Süha
            Gezgn, onun şrdek kablyetn şu cümlelerle fade eder. “Faruk Nafz, daha lk şrle-
            rnde engn br gönül, sağlam br dl olarak görüldü o, hç kekelemed. İsa’nın beşkte konuş-
            ması gb, Faruk’ta lk şrlernde ahenk burcuna bayrağını dkt pürüzsüz br nazımla yazdı.”
               Faruk Nafz, aynı zamanda sosyal tenkt şrler yazmıştır. “Sefllern Ölümü”, “Pç”,
            “Şehr” bu şrlerden bazılarıdır.
               Aruzla başladığı ve daha sonra heceyle yazdığı şrlernde yaşadığı dönemn çal-
            kantılarını at zler göremeyz. O daha çok ferd tahassürler konu ednmştr. Şre
            nasıl başladığını şu fadelernde görmekteyz: “Şrle uğraşmaya küçük yaşta başladım
            hürryet senelernde brdenbre ortalığa yayılan mecmua ve rsaleler bende br mütalaa sev-
            dası uyandırmıştır. Ondan sonra okuduğumuz eserler, gt gde bu alakayı edebyat üzernde
            yoğunlaştırdı. Günün meşhur smalarından adım adım mazye doğru yürüdüm. Edebyata
            başlamış br çocuk kadar maraz br anlatım taşıyan km vardır” dyen şar lk şrn
            “Saat” adlı br manzumesn olduğunu söylese de Fevzye Abdullah Tansel, yaptığı
            araştırmalarda şarn hafızasını onu yanılttığını lk şrn 1913 Hazranda yayınlanan
            “Temaşa–yı Zulmet” adını taşıyan Sones olduğunu söyler.
               Kayser’ye edebyat öğretmen olarak geldğ yıllardan başlamak üzere şr anlayışı
            değşk br mecraya grmştr. Kayser yılları onun çn edeb br alanda mümbt br
            dönemn başladığı yıllardır. Bunun lk örneğ se onun meşhur “Han Duvarları” şrdr.
            Bu şr tabatın nsan üzerndek etksnden dolayı nsanın tabatla aynleştğ güzel br
            hkâyedr. Evet, nsan ve tabatın mücadeles ve nsanın bütün bu olanlar karşısındak
            hsler… İşte genç edebyat öğretmennn “gurbet gönlünde duya duya” yaşadığı lk
            macerası. Bu güzel şr Reşat Nur’nn fadesyle, “koca br hanı koynundak tapu senedne
            rağmen elnden alıyor, Faruk Nafz’e mal edyordu.” O han, artık Faruk Nafz’n hanıdır.



                                                                                    55
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60