Page 45 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 45
44 - Hasan Sami Bolak Hacıkılıç Mahallesi - 45
Evin güneydeki Baruthane Sokağı’na bakan yamacı yonu kanala diziyorlardı.. O zamanlar başka türlü contalar bulunmadığı
kaplı olup, diğer üç duvarı ise karataştan örülmüştü. Uyumak için için olsa gerek, bağlantı yerlerine kalın bir urgan sarıyor, etrafını
sıkıntı çektiğimde, mahallenin "Mevlidehala"sı, evimizin “direği” ve
padişahı babaannem bana ; "direkleri sayarsan uykun gelir”, derdi.. çamurladıkan sonra urganı çamurun içinden çıkarıp, meydana gelen
Bir tanesi biraz eğri, tam 21 direk vardı ve o direkleri tekrar yuvaya da erittikleri kurşunu büyük kepçelerle boşaltıyorlar; daha
tekrar sayarken, sondaki direk için: “şu eğri direği keşke koy- sonra da bir demir parçasına çekiçle vurarak, soğumuş kurşunu iki
masalarmış” diye hayıflanır, uykuya dalardım.. pik borunun bağlantı boşluğuna sıkıştırıyorlardı. (“Amelya”lar yani
Baruthane Sokağı’nda duvarları "yonu" kaplı evlerde otur- işçiler paydos ettikleri bir akşam üzeri çalıştıkları yerde kalan atık
mak bir ayrıcalıktı. Ayrıca, bazı ayrıcalıklı evler gibi bizim evimiz de kurşunları toplamış ve eve getirip; “Biyanam bize gurşun döksün”
iki katlı idi.. Baruthane Sokağı’nın bitiminde, köşede bulunan demiştim.)
evimizin köşe duvarına gizlenmiş gibi görünen, sarı musluğunun üst Bir kaç günlük çalışma sonunda borulara su verildi ve sızdır-
kısmı çinilerle süslü mahalle çeşmesi vardı ve Hacıkılıç Camii karşı mazlık sağlandıktan sonra da o borulardan , evimizin köşe duvarı-
çaprazında bulunan Kız Enstitüsü öğrencileri, iş bilgisi derslerinde na yerleştirilmiş olan çinili çeşmeye tekrar su bağlanmıştı. Artık
işlemek için olsa gerek, pelura benze kağıtlara çinilerin kopyalarını sokağımızın çeşmesi modern bir su tesisatına kavuşmuş oluyordu.
çıkarırlardı...
Baruthane Sokağı’na Baruthane
pik borular döşeniyor! Sokağı’nın
sâkinleri
Yıl 1953 veya 1954.. Bir gün, sedirdeki yatağımda henüz uyan-
mışken sokaktan garip sesler duydum. Pencereden baktım ki bizim Çinili çeşmenin bulunduğu tam o köşede sağa dönen
Baruthane Sokağı’nı baştan sona kazarak, kanal açıyorlar.. Bu, kanal "Baruthane çıkmazı" nın sağdan ilk kapısında teyzem (eskiden
işi dolayısı ile olsa gerek, sokakta kapımızın hemen yanında bulunan "hala" derdik), ikinci evde de Kavafın Hacı Ağa otururdu.. Şimdi O
septik çukurunu içeri “hayat” kısmına almamız için zabıtalar aileden Doğan Bey, Sahabiye Medresesi'nin ana giriş kapısı yanında
gelmişti ve babam da “sokranarak (söylenerek)” o çukuru kapatıp, bulunan kendi ismini verdiği kitabevini işletiyor..
avlu içine yeni çukur kazmış ve üzerine beton dökmüştü. Dökülü Çıkmaz sokağın kör ucunda, babası “ipli hamal” olan ilkokul
betonun orta kısmına da öyle bir kapak yapmıştı kı, hayran arkadaşım Duran’ların evi vardı. Duran, belki de babasının hamal-
kalmıştım.. Yani Babam, sadece makine, motor... gibi işlerden değil, lık yapmasından utandığından olsa gerek, bizlerin arasına pek karış-
beton dökmeden falan da anlıyordu. mazdı. Dersleri de başarılı değildi. Beşinci sınıfı zor bitirdi ve o da
babasından biraz farklı olarak “el arabası” ile baba mesleğini
Sokaktaki çalışmaları görünce babam:
“Demek ki bu iş için bana bu bok çukurunu içeriye aldırt- sürdürmeye devam etti..
mışlar” diyerek, belediyeye serzenişte bulunuyordu.
Sokakta boylu boyunca açılan kanaldan sonra bir gün * Kuruşçu Sülâlesi
kamyonla takriben 30 ve 15 cm çaplarında, 4 metre falan boyunda
bir çok pik boru, dirsek falan getirdiler.. Bekir Kuruşçu (Muhtar)
Açılan çukura indirilmeden önce işçiler ellerindeki çekiçlerle boru- Bizim ev numaramız 14 olduğuna göre, mahallenin CHP
lara kısa mesafelerde vurarak, çatlak olup olmadıklarını kontrol dönemi Muhtarlarından Bekir Kuruşçu’nun da 6 numarada, geniş
ediyor, daha sonra da sağlamlarını birbiri içine girecek şekilde açılan
PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com