Page 50 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 50

50  - Hasan Sami Bolak                                                                                                                                 Hacıkılıç Mahallesi  - 51

                      İncerabın  Gâğvesi  (İnce Arap’ın Kahvesi)
                       Kız  Orta  Okulu’nun  tam  karşısında  köşebaşında  bulunan  ve                                         Mahallemizin
               2008’lerde yıkılıp  yeniden  yapılan, “İncerabın (İnce  Arap  -  İncetan)                                     “Huysuz
               Kahvesi”,  Babamın da sık sık  gittiği bir yerdi. Henüz okey  oyunu icat
               edilmemiş  olduğundan    o  devirlerde    kahvehanelerde  tavladan  başka,
               domino  da  oynanırdı.  Oyun  süresince  Kahveci,  dörtlü  masaya  belirli                                      Elmas Hala”sı
               aralıklarla, mavi karton  paketli küçük lokumlar getirir ve oyunun sonunda
               kaybedenlerden   hem  lokum  hem  de  çay  paralarını  tahsil  ederdi.
               Büyükannem,  yemekten  sonra  kahveye  gidip  gece  saat  10’da  kapanan                                     Mahallenin  CHP’li  ünlü  Muhtarı  Bekir  Emmi’nin  yan
               kahveden   eve  gelen babama:  “Gene nerde kaldın, saat 10 delikanlısı?”                              komşusu  Elmas  Hala  diye  bir  kadın  vardı  ki,  gözbebekleri  sanki
               diye kızardı ama bizler babamın “üttüğü”  (oyundan kazandığı) lokumları                               12’lik  matkap tığı  ile  açılmış  gibiydi..  Kin,  korku,  dehşet  dolu
               yemek için O’nun  geç gelmesine ses çıkarmazdık.                                                      bakışlarıyla  biz  bebeleri  korkutur;  mahallenin  gelinine-kızına
                   Kahvehanede, gündüzleri dışarı konulan masalarda bilhassa lise  öğret-
               menleri, Kız Ortaokulu ve Kız Enstitüsü öğrencileri için o caddede gezen                              hükmederdi. Bize gelince, ben odadan kaçardım ki bir laf söyleyip
               öğrencilerini kontrol etmek gayesi ile otururlar; bazı bekar öğretmenler de                           beni öfkelendirmesin, diye. Kocası Seyfullah Emmi’yi hayal meyal
               o vesile ile, evlenmek için Enstitü’ye giden kızlardan beğenmeye çalışırlar;                          hatırlıyorum.. Kendi halinde, “yularını avradın eline vermiş”, zaval-
               uygun  bulduklarına  annelerini   “dünür”  gönderirlerdi!  Ayrıca, kızlara                            lı bakışlı biri idi ve Elmas Hala’nın huysuzluğu o kadar ileri idi ki
               rahatsızlık verilmemesi için  caddede sivil polisler dolaşırdı. İkaz edilen                           biz  bebeler Seyfullah Emmi’yi o yüzden “zavallı” olarak görürdük.
               öğrencilerden “uslanmayanların” kravatları bile kesilirdi .
                   İncetan’lara ait, altı kahvehane olan bina, 1980 öncesi MHP’ye bağlı
                Ülkücü gençlerin uzun süre idare merkezi idi.                                                              Elmas Hala’nın
                                                                                                                            gelinleri katmer
                                                                                                                            yaparsa!


                                                                                                                            Elmas  Hala  bir  gün  "gezmeye"  gittiğinde  evin  iki  gelini
                                                                                                                     Hayriye  ve  Şöhret  teyzeler  un  ambarının  kilitsizliğinden  istifade
                                                                                                                     edip,  katmer yapmak için hamur yoğururlar ve hemen birkaç katmer
                                                                                                                     pişirirler  ki,  tam  o sırada  "huysuz  kaynana  Elmas"  eve  gelir..
                                                                                                                     Hayattan(evin  avlusundan)  odaya çıkarken  iki  gelin  katmerleri
                                                                                                                     toplayıp  üst  üste  koyar  ve  biri sıcak  katmerlerin  üstüne  oturur.
                                                                                                                     Gelinin  biri   kaynanasına  hoş  geldin,  derken  öbürü  de  hastalık
                                                                                                                     numarası  yapıp ayağa kalkmayınca,  odadaki katmer kokusunu da
                                                                                                                     alan  “Kaynana  Elmas” hışımla  gelini  kolundan  tutar  ve  ayağa
                                                                                                                     kaldırınca bütün suç(!) ortaya çıkar.
                                                                                                                     Gerisi malûm!


                                                                                                                            Elmas  Hala’nın;  Kemal  ve  Nami  isimli    iki oğlu  vardı..
                                                             28.04. 2010 - M. Nevin Bolak
                                                                                                                     Kemal, terzilik yapardı.. Bir gün  Kemal dikiş iğnesi yutmuştu.. O
                  * Beyaz arabanın durduğu yer, Kız Orta Okulu’nda, erkeklerin teneffüse                             zamanlar tıp bu kadar ileri olmadığı için hemen müdahale edilmedi
                  çıktıkları   bahçe  idi.    Kızların ki  ise  ağaçlı   taraftaydı,  1956’larda.                    ve  günlerce Kemal’in bu iğneyi helâda “çıkarması” beklendi!
                   Karşıda da, şimdi İncetan İş Merkezi olan  “İncerabın Gâğvesi” vardı.























     PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55