Page 89 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 89

Muhammed Yasin Başkan | Uygun Adım

               “İyiyim, sağol.”
               “Sen şu evrekları al ve oku. Yarın sabah 8’de araç seni almaya gelecek.”

               Evrakları sana gülümseyerek uzattı.
               “Tamam okurum.”
               “Bundan sonra böyle olacak Emir. Alışırsın merak etme.”

               Sonuçta, nefret ettiğin bakanlıktaki işinden ayrılacak olmanın sevinciyle
            beraber içindeki yeni umut ve tereddüt kıpır kıpır beliriyordu. Özlediğin şey-
            lerden bir de heyecandı belki.

               Düzenin getirdiği rutin ve rutinin getirdiği yılgınlık, yılgınlığın getirdiği bit-
            kinlik ve bitkinlikle gelen umutuzluk artık yok olmak üzereydi.
               “Geldik efendim.” dedi aracın şöförü.

               Bu söz senin yüzünde gülümsemeye sebep oldu.
               “Evimi de biliyorsunuz.”
               “Sende çok şey öğreneceksin Emir.”

               İyi akşamlar dileklerini iletip indin araçtan ve apartmana doğru ilerledin.
               Ağaçlar.

               Evet hazır oldalar. Kaldırım taşları da öyle. Onlar aynen bıraktığın gibi. Bu
            sefer farklı olan sensin.
               Evdesin.
               Lacivert bir takım elbiseyle, evinde, sarı koltukta buldun kendini.

               Çıkarken giydiğin kıyafetlerin akıbeti hakkında hiçbir fikrin yok.
               Evde olmanın verdiği rahatlığı hissediyorsun üzerinde.

               Yendiğin şeyin adı heyecan.
               Son üç-dört gündür olanları çevirdin zihninde. Ne yaptığının farkında olma-
            dan yürüdüğün anlar geldi gözünün önüne. Önünde yıkılması gereken bir duvar
            vardı sanki. Ya da her yıktığın duvardan sonra yeni bir duvar çıkıyordu karşına.
            Duvarları ören de duvarları yıkmanı isteyenler de aynı kişiler miydi acaba?



                                                                                    89
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94