Page 284 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 284
Prof. Dr. Muhittin Bağçeci | Dr. Rasim Deniz | Şeyh İbrahim Tennûrî ve Gülşen-i Niyâz
bâl :kalb, yürek, gönül, hatır, kanat.
bâl ü per :kol, kanat.
bâr :meyveli.
basar :göz, görme,
basîret :önceden görüş, seziş.
başmakçı :ayakkabıcı.
bay :zengin, müstağni, ulu kişi.
Bedahşan :Afganistanda bir şehir.
bedr :ay.
bedgüher :mayası ve cevheri bozuk.
bed-nâm :kötü adlı, fena tanınmış, adı kötüye çıkmış.
bedî :eşi benzeri olmayan.
bedr :dolunay.
bedr-i kâmil :dolunay.
begum :beyim.
behişt :cennet.
bekâ :ebedilik.
belî :evet, tasdik etmek, kabul etmek.
bencileyin :benim gibi.
berki gül :gül yaprağı.
berât :rütbe, nişan, imtiyaz verildiğini bildiren ferman.
berdâr :dar ağacına asılmış, çekilmiş.
ber-murad :arzusuna kavuşan, dileğine eren.
bes :yeter, kâfi, yetişir.
beşe :sivrisinek.
beşir :güler yüzlü, güleç.
beşâret :müjde.
ber :üzerine.
berzâh :ince uzun karaparçası, ölülerin gittiği yer, ruhlar
betî :kesin kısmet.
beyn :aralık, arada kalıp ayrılan.
284