Page 130 - kappadokia_kralligi
P. 130

HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ

              Caesar’ın (Sezar) MÖ 44 senesinin Mart ayında Roma’da öldürülmesinden
            sonra Caesar (Sezar) taraftarı olan Ariobarzanes III’te Sezar’ın katillerinden
            Cassius tarafından öldürtüldü (MÖ 43-42).



              20-Ariarathes X, “Eusebeios Philodelphos
               MÖ 42 (Birinci Saltanat)


              Babası: Ariobarzanes I            Kardeşi: Ariobarzanes II

              Kardeşi: Ariobarzanes III
              Marcus Antonius, MÖ 37/6 yılında yapmış olduğu imparatorluk sınırları
            içindeki genel düzenlemeler sırasında Anadolu’nun orta ve doğu yarısına
            da krallık statüsü vererek Kappadokia Krallığı’nın da kendisine sadakatini
            sağlamaya çalıştı. Iulius Caesar, Kappadokia’nın Kralı III. Ariobarzanes’e
            Galatialı Kral Deiotaros’a ait olan Küçük Armenia’yı vermek suretiyle ödül-
            lendirmiş, III. Ariobarzanes’in genç kardeşi Ariarathes’e de vasal krallara
            özgü bazı imtiyazlar tanımıştı.
              Araiarates, ağabeyi Aribarzanes III’ün Cassisus’un emriyle öldürülmesi
            üzerine Roma’ya gidip kendisinin Ariobarzanes’in halefi olarak Kappadokia
            Kralı atanması talep etmiş ve Ariobarzanes III’in çocuğu olmadığından onun
            bu talebi uygun görülmüştü. Böylece Ariarathes X, “Eusebeios Philodelp-
            hos” unvanı ile ve Roma İmparatoru Markus Antonius’un emriyle Mazaka
            tahtına oturdu (MÖ 42). Bu kral zaten ağabeyi Ariobarzanes III hayatta iken
            de Caesar tarafından kardeşinin egemenliği altındaki Sis (Kozan) merkezli
            Küçük Armenia’nın bir kısmını yönetmeye tayin edilmiş idi.












               Antik yazarlarca; “Caesar’ın Kapadokia’daki iki günlük hızlı yürüyüş ile Mazaka’ya gelip
               burada iki gün kaldığı sonra içinde tanrıça Bellona’nın çok eski ve kutsal olan tapınağının
               bulunduğu Kapadokia’daki Komana’ya ulaştığı belirtilmektedir. Burası istisnasız bütün
               halklar tarafından büyük bir saygı ve korku ile tapınılan, tapınak rahibinin tanrıçaya
               duyulan saygıdan dolayı, güç ve mevki açısından kraldan sonra ikinci sırada geldiği bir
               yerdir”.


            130
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135