Page 30 - kappadokia_kralligi
P. 30

HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ

               B-TARİH ÇAĞLARI (MÖ 2000-650):

              Bu dönem üç ana başlık altında incelenebilir.



              a-Asur Ticaret Kolonileri Çağı ( MÖ 2000-1700)
              KANEŞ: Kayseri çevresindeki bilinen en eski yerleşme yeri, bugünkü
            şehre 20 km mesafede bulunan “Kültepe” höyüğüdür. Bu höyükte bulunan
            “Kaneş”, Kayseri Ovası’nın ve Anadolu’da ki ticaret sisteminin baş şehri
            olup, Kaneş Krallığı’nın merkezi olarak MÖ 2800 senesinden Helenistik
            Devri’ne kadar önemini korumuştur. Kültepe höyüğünde yapılan kazılarda
            en eski dönemlerden itibaren bu bölgenin yerleşim görmüş olduğu anla-
            şılmaktadır.

              Hititlerin Kuşşara’dan sonraki en büyük merkezleri Kaneş’tir. Esasen
            Hititler kendilerini Nesalı yani Kaneşli, dillerini de Nesaca/Kaneşce olarak
            ifade etmektedirler. Kültepe metinlerinde geçen pek çok Hititçe kelimenin
            varlığı ve pek çok Hititçe ismin geçmesi Hititler’in burada yaşadıklarının
            en önemli kanıtlarıdır (Šupilulia, hulukannum, kupursinnum, kuršannum,
            gibi birçok kelime…). Yerli halk olan Hititler’in Kaneş’te oturma izni verilen
            Asurlu tüccarların kültürlerinden etkilendikleri görülür. Sümer, Akad, Babil
            tanrılarını kendi panteonlarına kabul ederler, efsanelerini, mitoslarını kendi
            dillerine çevirirler. Hititler yerli Hatti ve Hurri inançlarını benimsedikleri
            gibi, Asurlular’ın tanrılarını da kabul etmişlerdir. İştar, Adad, Sin, Samas,
            Nisaba gibi Mezopotamya kökenli tanrıların rahipleri olarak adı geçen
            Hititli şahıslara belgelerde rastlanmaktadır. Hatta Sümer tahıl tanrısı olan
            Nisaba adına Anadolu’da bir bayram kutlandığı da görülür.
              Anadolu-Asur arasındaki ticaretin doğmasına sebep, Anadolu’da ve komşu
            ülkelerde kalay madeninin ihtiyaca cevap verecek kadar üretilememesidir.
            Anadolu’da en çok bulunan ve ilk kullanılan maden bakır olup, Kalkolitik
            Çağ’dan itibaren bu madenden istifade edilmiştir. MÖ III binyıl boyunca
            bakır madenine %10 oranında kalay ilave edilerek bol miktarda tunçtan
            silahlar ve ev eşyaları yapılmış olduğundan, bu döneme Eski Bronz Çağı adı
            verilmiştir. Eski Bronz Çağı’nda Anadolu’da madencilerin kalayı nereden
            temin ettikleri konusunda net bir bilgi olmamakla beraber, son zaman-
            larda Hisarcık civarında kalay madeni ocağının bulunması ve Bakırdağı
            çevresinde bakır ocaklarının bulunması az miktarda da olsa Anadolu’da
            bu madenlerin üretimlerinin yapıldığını göstermektedir. Ancak MÖ II.


            30
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35