Page 10 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 10
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ HAC / 1 [961]
HACI HAMZA VAKFI yarısını, Debbağlar (Tabaklar, Dericiler)
Kayseri’de XVI. yüzyıl eşrafından Hacı Kapısı’ndan (Sivas Kapısı?) Emir Hamza
Hamza’nın kurmuş olduğu vakıf. Vakıflar Suru’na (Yoğun Burç*?) kadar surla hen-
Genel Müdürlüğü arşivinde 1759 numa- dek arasındaki sebzeliği ve Belani Soka-
ralı defterin 225. sahifesinin H 936 (M ğı’nda Emir Hamza mülkü yanında bulu-
1529) tarihli vakfiyesinde, Hacı Ahmed nan dükkânı Hacet Mescidi’ne, şayet
oğlu Hacı Hamza’nın saraç (deriden at mescit harap olur da yıkılırsa bu malları
takımları yapan usta) olduğu kayıtlıdır. fukara ve miskinlere vakfettiği belirtil-
Ayrıca, Ahmed Nazif’in verdiği bilgilere miştir. Öldükten sonra Kuşçular Harma-
göre Hacı Hamza’nın Kayseri’deki meş- nı Mahallesi’ne çeşme getirilmesini de,
hur mutasavvıflardan Şeyh İbrahim on bin dirhem ayırarak vasiyet etmiştir.
Tennuri’*nin kızı Zeynep Ana’nın oğlu Vakfiyede geçen Hacet Mescidi, Cami-i
olduğu bilgisine ulaşılmaktadır. Kebir yakınında eski bir kiliseden çevril-
XVI. ve XVII. yüzyılda vakıf sahibi olan, miş olup Kayseri’nin ilk camilerinden-
mahkemelerde bilirkişi ve şahit olarak dir. Bu cami, ne yazık ki altmışlı yıllarda
tercih edilen Hacı Hamza ve ailesi itibar Belediye tarafından yanındaki çeşmesi
sahibi kimselerdi. Vakfiyedeki bilgilere ile birlikte yıkılarak ortadan kaldırılmış-
göre Hacı Hamza’nın; Hacı İbrahim, Ca- tır. Hacı Hamza Çeşmesi* de bu caminin
fer, Mehmed Can ve Hacı Bayram isimli yakınında idi. Vakfiyede ismi geçen Kuş-
oğulları vardı. Vakfın mütevelliliğinin (i- çular Harmanı’na ise su getirilerek çeşme
dareciliği), H 951 (M 1544) tarihli Boyacı yaptırılıp yaptırılmadığı belli değildir.
Hasan oğlu üstat Abdi vakfiyesine göre, Hacı Hamza Çeşmesi*, Cami-i Kebir’in
Hacı Hamza çocuklarına; Şeyh Seyfullah kuzeyinde, şimdiki Hacı Ali Karamercan
bin Şeyh Sadi vakfiyesine bakıldığında i- İlköğretim Okulu’nun batısındaki küçük
se, Hamza oğlu Üstat Bayram’a bırakıldı- boş arazinin (park) batı tarafında, eski
ğını öğrenmekteyiz. Yine 1621 tarihinde Hacı İvaz Mahallesi’nde idi. Bu çeşme
ilk vakfını yapan Hacı Hamza oğlu Hacı vakfiye tarihinden çok önce (1521) yapıl-
Abdi Bey*’in (Kığlamazzâde) de, Hacı
Hamza ailesinden olduğu anlaşılmakta- mış olduğuna göre, vakfiyede yapılması
dır. Kayseri’de bugün Bamyacıoğlu ailesi istenen çeşme ile bir ilgisinin olmadığı
bu sülaleden gelmektedir. düşünülmektedir. Çeşme, cami (Hacet
Hacı Hamza’nın vakfiyesine göre; Kayse- veya Hacı İvaz Camii) ile beraber altmışlı
ri köylerinden Akçatepe (eski adı Dada- yıllarda yıkılmış olup bu yıkım esnasında
sun) köyünün vergi gelirini, Büyük çok önemli olan kitabesi de kaybolmuş-
(Uzun) Çarşı’da iki dükkânı, Hisar (Kale) tur. Çeşmeyi yıkımdan önce görüp tescil
önünde bir dükkânı, şehir yakınında (De- fişini hazırlayan Kültür Bakanlığı uzmanı
mirci Yazısı) iki tarlayı, Gesi’deki Beğ Kemal Turfan’ın tespitine göre, çeşme-
Değirmeni’ni ve bu değirmenin altında nin kesme taşla inşa edilmiş olduğu ve
yer alan başka bir değirmendeki bir his- zirvesinin yükseltilmiş sivri kemerli, ke-
seyi, Çay Bağları’nda bir bağı, Hacet narlarının kornişli olduğu bilgisine ulaşıl-
Mescidi (Cami-i Kebir*) Mahallesi’nde maktadır. Yapının üç satırlık Arapça kita-
iki evi, Talas’ta içinde ev bulunan bir ara- besinin tercümesi şöyledir:
ziyi, Argıncık ve Üskübü (Subaşı), Belvi- “Bu imar edilmiş suyolu ve güzel yapılı
ran ve Barsama* köyü hisselerini, Cam- çeşme, Selim Han’ın oğlu Sultan Süley-
baz Mezraası ve Salur köyü yakınındaki man Han’ın saltanatlı devleti zamanında
bir mezraayı çocuklarına, zevcelerine, Sâhib Hacı Hamza ibni Hacı Ahmed’indir.
evladı kalmaz ise Cami-i Kebir (Ulu Ca- 927 senesi Receb ayında (yapıldı)”.
mi) ihtiyaçlarına ve fukaraya vakfettiği Aynı kitabe Ahmed Nazif tarafından da
kaydedilmiştir. Yine vakfiyesinde, Kayse- (Recep kelimesi eksik olarak) tespit edil-
ri’nin Kuşçular Harmanı Mahallesi’ndeki miştir. Ancak kitabı yayınlayanlar kitabe-
(Gültepe Parkı* çevresi) bir sebzeliğin yi daha da eksilterek yayınlamışlardır.