Page 11 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 11
[962] 2 / HAC KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
Kaynakça: A. Nazif, Mir’at (Palamutoğlu); nümüze ulaşmıştır. Çeşmenin her iki
Mehmet Çayırdağ, “Kayseri’de Kitabelerinden cephesi üzerinde bulunması gereken ay-
XV ve XVI. Yüzyıllarda Yapıldığı Anlaşılan İlk nataşı, yalak, lüle gibi unsurlar günümü-
Osmanlı Yapıları”, Vakıflar Dergisi, S 13, 1981.
MEHMET ÇAYIRDAĞ ze ulaşmamıştır. Çeşmede ön cephe üze-
rindeki silmeler dışında herhangi bir
HACI HASAN EFENDİ bk. DİNÇ, HACI süsleme unsuru yer almamaktadır.
HASAN Ön cephe üzerinde yer alan kitabede
şunlar yazılıdır:
HACI HAYRİ BEY ÇEŞMESİ 1906 yılında / Bu çeşmeyi yaptırdı /
Kocasinan* ilçesi, Serçeönü Mahallesi*, Feyzizade Hilmi oğlu / Binbaşı Hacı
Hasbülbül Sokağı’ndaki parkın içinde Hayri / Susayan içsin diye / Önünden
yer alan çeşme, günümüzde işlevini yitir- geçenlerden / Binlerce Âdemoğlu / Ru-
miştir. Çeşmenin Latin alfabesiyle yazıl- huna bir Fatiha / Okuyup geçsin diye /
mış kitabesinden, 1906 yılında Binbaşı Y: Hayri Karamete.
Hacı Hayri Bey tarafından yaptırıldığını Çeşmenin banisi Binbaşı Hacı Hayri
öğrenmekteyiz. Çeşme üzerindeki bu ki- Bey, kitabede de belirtildiği üzere Kay-
tabe, muhtemelen sonraki yıllarda yapı- seri’nin önemli eşrafından Feyzioğulla-
lan bir tamir sırasında eklenmiş ve çeş- rı’ndan Hilmi Bey’in oğludur. Mecidi
menin inşasına dair bilgiler kitabeye de nişanına sahip olan Binbaşı Hacı Hayri
aktarılmıştır. Bey H 1321 (M 1913) yılında vefat etmişir.
Çeşme moloz, kaba yonu ve düzgün kes- Hacı Hayri Bey’in Seyyid-i Burhaneddin
me taş malzemeyle bağımsız olarak inşa Türbesi*’nin haziresinde yer alan mezar
edilmiş ve iki cepheli olarak tasarlanmış- taşı, daha sonra Kayseri Müzesi’ne nak-
tır. Çeşmenin nişlerini örten yuvarlak ledilmiştir.
kemerler, her iki cephede de yığma ayak- Kaynakça: Erkiletlioğlu, Osmanlı Kayseri, s.
lar üzerindeki yekpare taş yastıklar üzeri- 251.
ne oturmaktadır. Ön cephede yer alan REMZİ AYDIN
yastıkların üzeri silmelerle kademelendi-
rilmiştir. Yine ön cephedeki çeşme nişi- HACI HİLMÎ EFENDİ
nin etrafı, yastık seviyesinden başlamak Âlim, müderris (Kayseri, 1845 – İstanbul,
üzere bir silme kuşağıyla çepeçevre kuşa- 1914/15). Hayatı hakkındaki bilgiler Ah-
tılmış olduğu düşünülmektedir. Ancak met Emin Güven*’in babası Ragıb (Gü-
bu silme kuşağının sadece bir kısmı gü- ven*) Bey’e ait mecmuada bulunmakta-
dır. Adı geçen mecmuanın 82a varağında
şu ifadelerle (sadeleştirilmiş) geçmekte-
dir:
“Kayseri’nin meşhur simalarından Hacı
Abdullah Efendi’nin torunu Şâkir Efen-
di’nin oğludur. İlk tahsilini elde ettikten
sonra İstanbul’daki Küçük Ayasofya
Medresesi’nde talebe oldu ve yüksek i-
limleri öğrenince hocasının icazetiyle
şöhret buldu. Bir müddet İstanbul’da ilim
öğretmekle meşgul olduktan sonra ruûs
imtihanını kazanarak (medrese tahsilini
bitirenler bu imtihana girerek medrese-
lerde ders verme yetkisine sahip olabilir-
lerdi, bugünkü asistanlık veya okutman-
lık sınavına benzer) mümeyyiz olarak
Anadolu’da ve Rumeli’nde pek çok gö-
revlerde bulundu. Bir müddet Kayseri’de
Hacı Hayri Bey Çeşmesi de hizmet etmiş, Çifteler (Gevher Nesibe