Page 16 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 16
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ HAC / 7 [967]
taç kapısı ile medresenin taç kapısı ara-
sında kalan kısımda ikinci bir pencere
daha vardır. Bu pencere, XX. yüzyıl baş-
larında önüne minare yapılınca işlevini
kaybetmiş ve minareye geçişi sağlayan
bir kapı görevini almıştır.
Caminin doğu duvarında yan sahna açılan
taç kapıda fazla plastik unsur görülmez.
Taç kapı, yapının bünyesinden ayrı bir
unsurmuş gibi vurgulanmış ve hatta yük-
sekliği beden duvarlarından da yukarıda
tutulmuştur. Dikdörtgen biçimli taç kapı-
nın yüzeyi bordürlere ayrılmış, köşelerde
ise profilli sütuncelere yer verilmiştir.
Hem bordürlerde hem de sütuncelerde
yüzeysel kabartma olarak genellikle geo-
metrik motifler kullanılmaktadır. Bazı bö-
lümlerde ise, sütunce başlıkları gibi bitki-
sel kompozisyonlar bulunmaktadır. Mu- Hacı Kılıç Camii-2008 (Özbek-Arslan KTKVE)
karnaslı kavsara, birbiri üzerine binen yü-
zeysel iki teğet kemer içine alınmıştır. caminin giriş cephesi yönünde, iki taç
Mermer üzerine kabartma olarak yazılmış kapı arasında bir minaresinin olabileceği
iki satırlık Arapça kitabesi de bu kemerin düşünülebilir. Minarenin formu hakkın-
üst kısmında yer alır. Kemerle taç kapı da da herhangi bir bilgi yoktur. Ancak
köşelerinde kalan üçgen boşluklara rozet Hunat* ya da Gülük* (Külük) camileri
motifi yerleştirilmiştir. Önceleri bu rozet- minaresi gibi “baldaken” tarzında min-
lerin geometrik kafes motifiyle dekore e- ber minare olabileceği düşünülse de, bu
dildiği belirtilse de, bu bilgi kesin değildir. tür minarelerin orijini en erken XVI. yüz-
Mukarnaslı kavsaranın örttüğü açıklığın yıla kadar gitmektedir. G. Öney, mihrap
yan yüzeylerinde karşılıklı olarak yerleşti- çıkıntısı üzerinde böyle bir minarenin
rilmiş iki mihrabiye nişi bulunmaktadır. bulunabileceğini, bununla birlikte bazı
Mihrabiyeler, ince bir bordür çizgisinin Selçuklu camilerinde olduğu gibi bu ya-
sınırladığı ve kemer hattıyla birleşerek pıda da minarenin olmayabileceğini veya
dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmıştır. küçük bir kulenin bu işlevi görebileceğini
Mihrabiye nişleri yarım altıgen formunda de belirtmektedir. 1902 yılında yapımı
köşeli olarak yapılmış, bunların üzerini ise tamamlanan bugünkü minareye giriş, bu-
beş sıra mukarnaslı kavsara kapatmıştır. rada bulunan ve yapı ile aynı döneme ta-
Mihrabiyelerin üzerinde, Selçuklu sülüsü rihlenen pencere açıklığının kapıya dö-
ile beyaz mermer üzerine yazılmış Tevbe nüştürülmesiyle sağlanmaktadır. Bu mi-
Suresi’nden bir ayet yazılıdır. Taç kapının narenin kaidesine bitişik olarak yapılmış
giriş boşluğu basık kemerlidir ve yanların- bir mezar bulunur.
da kapı içine doğru uzanan mukarnas Külliyenin kuzey cephesi sağır tutulmuş,
konsol şeridine sahiptir. ancak cephenin batı tarafında kare bir
Taç kapının kuzey tarafında bulunan ka- köşe kulesi yer almıştır. Bu cepheden
re kaideli silindirik gövdeli minare, cami- camiye girişi temin etmek amacıyla cami-
ye Osmanlı zamanında sonradan ilave beden duvarının medrese ile birleştiği
edilmiştir. Caminin eski minaresinin yeri yere, sonradan küçük bir kapı açılmıştır.
için kesin bir şey söylememiz mümkün Caminin güney cephesinde de devşirme
değildir. Ancak cami bünyesi içerisinde, malzeme yoğun bir biçimde kullanılmış-
türbe beden duvarı yüzeyinde yukarı tır. Bu cephenin tam ortasında, beden
doğru çıkan bir merdivenden hareketle, duvarlarından taşan kare bir çıkıntı yer