Page 185 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 185
[1136] 176 / HAY KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
HAYRET Çıkdı bir târîh-i mu’cem Hayretâ dilden
Şair (XIX. yüzyıl). Hayatı hakkında yeterli hemân
bilgiye sahip olamadığımız şair ile ilgili Kutb-ı devrân Şeyh Süleymân eyledi
malumat, yazdığı iki tarih manzumesi ile ‘azm-i cinân
sınırlıdır. Hunat Camii* haziresinde bulu- Kaynakça: Köksal, KDŞ, s. 144-145.
nan Göncüzâde Kâsım Efendi*’nin kabri ATABEY KILIÇ
üstündeki mermer kitabede bulunan şai-
re ait olan aşağıya aldığımız tarih manzu- HAYRÎ (SÜLEYMAN HAYRÎ BEY)
mesine göre, senenin H 1258 (M 1842- Divan şairi, yazar (Nevşehir, 1844 – İstan-
43) olduğuna bakılırsa Hayret, XIX. yüz- bul, 3 Mart 1892). Ahmet Emin Güven*’in
yıl şairlerindendir. Hayret’in, Mevlevî verdiği bilgilere göre Hayrî Bey, Kayseri’-
şeyhi Süleyman Tûrâbî’nin Seyyid Bur- nin Tavlusun* nahiyesi eşrafından, bazı
hâneddin Türbesi* içinde kalan kabrin- kaza kaymakamlıklarında da bulunmuş
deki kitabenin de şairi olmasından hare- olan Kürt Abdülkadir Efendi’nin oğlu-
ketle, Mevlevî Tarikatı’na yakın olduğu dur. Annesi Damad İbrahim Paşa’nın to-
iddia edilebilir. Göncüzâde Kâsım Efen- runlarından Fatma Hanım’dır. Nevşehir’-
di’nin Hunat Camii civarındaki mezarta- de doğdu, orada ve Kayseri’de bir müd-
şında Hayret’e ait tarih manzumesi bulu- det okuduktan sonra İstanbul’a gitti. 12
nur: yaşında iken eski sadrazamlardan Reşid
Paşa tarafından Enderun’a kaydedildi.
Hayrî (Süleyman Hayrî Bey)
Hazret-i Kâsım Efendi ki odur bahr-ı Burdan sonra da üç sene boyunca Mülki-
ulûm ye Mektebi’ne devam etti. Daha sonra da
Kâm alarak der-i fazlında sıgâr ile kibâr Darü’l-Fünûn’da fizik ve kimya tahsil etti.
Birçok devlet memuriyetinde bulundu.
Seyyid-i Cürcâni’ye hem Sa’d-ı Devlet büyüklerine kasideler yazdı. Ulâ
Taftâzâni’ye sınıf-ı sanisi unvanı ve 3. Rütbeden Meci-
Olmuş idi sâni her vech ile ol devlet-şi’âr di Nişanı sahibidir. Süleyman Hayrî Bey
İstanbul’da vefat etmiş olup Kuşdili civa-
Nice bin tullâba tahkîk-i fünûn-ı ilm ile rında toprağa verilmiştir. İsmail Safa Bey*
Neşr-i feyz eylerken oldı âzim-i dârü’l- ölümü üzerine bir tarih düşmüştür:
karâr Mesnevî’den çaluşup tercemeye Hayrî
Târihi üçler çıkıp itdi hisâbı Hayretâ Bey
Göçdi bir ‘allâme-i ‘âlem ferîd-i rûzgâr Dinle neyden didi çok geçmedi çaldı
düdüğü
Yine Mevlevî dergâhı postnişîni Şeyh Şecer-i ömrü hazân berzede-i merg oldı
Süleymân Turâbî Efendi’nin Seyyid Bur- Yâdigârı olarak ‘âleme kaldı Kütüğü
hâneddin Türbesi’nde bulunan mezar Eserleri: Güvâh-ı Dil, “Gönül Şâhidi”
taşındaki kitabe metni: anlamına gelen eser, Süleyman Hayrî
Sâni-yi Monlâ-yı Rûmî pîşva-yı ‘ârifân Bey’in şiirlerini topladığı divanıdır. Eser
Mürşid-i râh-ı hakîkat feyz-bahş-ı sâlikân 32 büyük sayfadan oluşur, içerisinde ga-
zel, kaside, şarkı vb. nazım şekillerinden
Söyledüp esrâr-ı ‘arş u ‘âlem-i lâhûtı hep örnekler bulunmaktadır. 1874’te basılan
Hakk ile hakke’l-yakîn vuslatda idi her eser, Ahmet Emin Güven Bey tarafından
zamân yeni harflere aktarılmış olup, bir incele-
me eklendikten sonra 2007 yılında Erci-
Oldı sırr-ı pâkine ilhâm-ı emr-i “İrci’î” yes Üniversitesi Yayınları arasında bastı-
Bâl açup gitti huzûra ol hümâ-yı lâmekân rılmıştır.); Levhatü’l-Kavâid (“Kaideler
Levhası” manasına gelen eser, Farsça
Dergeh-i vâlâ-yı Mevlâna’da iken kuralları öğreten küçük bir kitapçıktır,
post-nişîn 1886’da basılmıştır.); Hayri Bey Kütüğü
Tekke-i dârü’s-selâma oldı şeyh-i kâmrân (Yeni doğan çocuklar için, isim ve lakap-