Page 437 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 437

[908] 428 / GÜL                    KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    mındaki  bu  unvan  yazılmıştır.  Gülük   Taceddin Vakfı* arazisi ile birlikte vakıfla-
                                    Şemseddin’in vakfiyesini yazdırdığı tarih-  rın  Belediye  ile  yaptığı  anlaşma  neticesi
                                    ler Anadolu’nun Müslüman olmuş İlhanlı   merkezlerdeki  iş  ve  konut  parselleri  ile
                                    Sultanlarının umumi valileri ile idare edil-  takas  edilmiştir.  Ancak  vakfiyede  geçen
                                    diği bir dönemdir. 1335 tarihinde Anado-  Bostancı Çelebi* Vakfı’nın arazisi bulunan
                                    lu’da  İlhanlı  Sultanı  Ebu  Said  Bahadır   Ambar yakınındaki tarla, Gediris Bağları
                                    Han’ın  valisi  olarak  Celayir  Şeyh  Hasan   altındaki  tarla,  Yabanlı’daki  tarla  ve
                                    bulunuyor, ancak o aynı zamanda Irak’ta   Talas’taki tarla ile Akçakaya*’daki mezra-
                                    kuracağı Celayirli Devleti’nin başında bu-  dan bugüne intikal eden olmamıştır.
                                    lunduğundan  Anadolu’yu,  ilerde  kendi   Vakfiyede geçen Arabcıklar Araplar Ge-
                                    adına  Sivas  merkezli  bir  devlet  kuracak   çidi,  Eski  Kale’de  Taşlı  Burun’daki  eski
                                    olan Emir Eretna vekâleten idare ediyor-  kale  veya  daha  doğrusu  Beştepeler’deki
                                    du.  Moğol  valileri  genellikle  Kayseri’de   sırtlardan gecekondu önleme bölgesi içi-
                                    oturuyorlardı. Yine bu tarihlerde meşhur   ne giren, bugün yok olmuş eski kale ol-
                                    seyyah İbn Batuta* Kayseri’ye gelmişti.  malıdır. Demirci Yazısı, Gediris Yabanlı
                                    Alameddin oğlu Gülük Şemseddin H 735   (Çiftlik olarak) ve Çağşak (Yılanlı Dağ’ın
                                    (M  1335)  tarihli  vakfiyesinin  girişinde   doğusu)  isimleri  bugün  yaşamaktadır.
                                    Cenab-ı Hakk’a hamd ü sena ve Hz. Pey-  Bostancı  Çelebi  isminden  XIV.  yüzyılda
                                    gamber, onun al ve ashabına selât ü se-  bahsedilmesi de önemlidir. Bilindiği gibi
                                    lamdan,  vakıf  yapmanın  gerekliliği  hak-  Kayseri’deki  mutasavvuflardan  Bostancı
                                    kındaki bir ayet ve hadisten sonra vakfet-  Çelebi’nin dergâhı ve mezarı Küllü Kö-
                                    tiği  arazilerin  tarifine  geçmiştir.  Bunlar:   yü’nde bulunmakta idi.
                                    Şehir yakınında Arabcıklar ve Eski Kale   Gülük Şemseddin’in bir kölesinin ve yük
                                    ile  çevrili  Gelücek  arazisi  ile,  doğusu   taşıyan merkeplerinin de içinde rol aldı-
                                    Eneklisü  Deresi,  güneyi  umumi  yol  ve   ğı,  vakıf  arazisinin  bulunduğu  Eskişehir
                                    terazi, batısı Taraklı denilen tepe, kuzeyi   semtindeki  tılsımlı,  gizli  bir  mağaradan
                                    Tul (uzun) Arazi denilen çorak arazi ile   edindiği  define  (altın)  ile  bu  vakıfları
                                    çevrili Eski Şehir arazisi; Kireçhane yakı-  yaptığı  hakkında  Kayseri’de  bir  efsane
                                    nındaki  Demirci  Tarlası  namındaki  bir   anlatılmaktadır.
                                    tarla; Bostancı Çelebi* (Ambar) yanında-  Kaynakça: H. Edhem, Kayseri, (Göde); A. Na-
                                    ki  bir  tarla;  Gediriç  (Gediris)  Nahiyesi   zif, Mir’at ( Palamutoğlu); Faruk Sümer, “Ana-
                                    altında Dermanpara namındaki bir tarla,   dolu’da Moğollar”, Selçuklu Araştırmaları Der-
                                    Babanlı  (Yabanlı?)  Tarlası  yanında  bir   gisi, S. I, 1969; Kemal Göde, Eretnalılar; Denk-
                                    tarla; Talas Köyü tepesi yanında bir tarla;   taş,  Su  Yapıları;  Mehmet  Çayırdağ,  “Kayseri
                                                                         Şehrinin  Yeri  ve  Kalesi’nin  Tarihi  Değişimi”,
                                    Çağşak semtindeki bir tarla ile Ağcakaya   Kayseri Müzesi İl Yıllığı, S. 1; Ömer Diler, İlhan-
                                    (Akçakaya)  Köyü  yakınındaki  Menücek   lı Sikkeleri, İstanbul 2001.
                                    Mezraası (ekinliği)dır.                                MEHMET ÇAYIRDAĞ
                                    Bütün bu arazinin gelirlerini Gülük Şem-
                                    seddin  bin  Alameddin  Camii  (Gülük   GÜLZÂR-I MA’NEVÎ
                                    Camii)’nin imam ve hatibine vakfetmiş-  İbrahim  Tennûrî*’nin,  Muhammediyye
                                    tir.  Vakfı  değiştirmek  isteyebileceklere   tarzında kaleme aldığı tasavvufi mesnevi.
                                    beddua ile sona eren vakfiyenin tarihi 1   5140 beyit olan eser, aruzun çok kullanı-
                                    Cemaziyelâhir  735  (M  27  Ocak  1335)   lan  kalıplarından  “mefâ’îlün  mefâ’îlün
                                    olarak belirtilmiştir.               fe’ûlün”  vezninde  yazılmıştır.  Eserin  ta-
                                    Gülük  Şemseddin’in  vakfettiği  arazi  bu-  mamlanış tarihi;
                                    gün  de  bilindiği  üzere  şehrin  Eskişehir
                                    (Battal) bölgesi ile Demirci Yazısı Bölge-  Sekizyüz elli yidisinde iy yâr
                                    si’nde bulunuyor idi. Buralardaki arazinin   Safer nısfında hatmoldı bu güftâr
                                    bir kısmı özel şahıslara geçmiş, gecekon-
                                    du işgali ve tehdidindeki Eskişehir’de bu-  Keremden Hak Te’âlâ kıldı yârî
                                    lunan büyük bir bölüm, yanında bulunan   Ki beş bin yüz kırık beyt oldı varı
   432   433   434   435   436   437   438   439   440   441   442