Page 82 - kayseri_sehitleri
P. 82
Gökçe Öztürk | Cumhuriyet Dönemi Kayseri Şehitleri (1923-2017)
Kendi içinde ayrı ayrı meseleleri barındıran bu üç grup terör dalgalarının ortak hedefi içte
ve dışta Türkiye Cumhuriyeti içinde meydana getirdikleri eylemlerle gündemini yoğunlaş-
tırmak, kendi iç meselesiyle uğraşan bir devlet konumuna getirmektir. Zira kendi iç bünye-
sinde uğraşan veyahut uğraşmak zorunda kalan devletlerin aktif dış politikalarının seyrini
etkilemesi kaçınılmazdır. İkinci ve daha büyük hedef ise; Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasal ve
bölgesel olarak stratejik ve jeopolitik yönünden yararlanmaktır. Nitekim kendi menfaatleri
doğrultusunda emellerine ulaşmak ve bölgede söz sahibi olmak için Türkiye’nin elde olması
gerektiği bilinmektedir.
ERMENI TERÖRÜ
Türkiye siyasal terör ile hem yurt içinde hem de yurt dışında yoğun olarak 1970’li yıllarda
tanışmıştır. Yurt dışında Ermeni terörü pek çok temsilcimizin canını almıştır. Ermenilerin
yurt dışındaki terörist örgütü, 1970’li yıllarda başta Amerika olmak üzere pek çok dış ülkedeki
devlet temsilcilerimizi öldürerek yeni bir terör dalgası yaratmıştır.
1982 yılının Haziran ayında İsrail’in Lübnan’ı özellikle Beyrut’u işgal etmesiyle burada
bulunan Beyrut Ermeni karargâhının ele geçirildiği ve Ermeni terörüne ait bazı belgelerin
Türkiye’ye verilmesiyle bu örgütte gevşeme olmuştur. Türkiye’nin eline geçen bilgiler doğ-
8
rultusunda, Lübnan’da Ermeni terörüne yardım eden Suriye’nin, 1984 yılından itibaren pkk
terör örgütünü harekete geçirmesi ayrıca manidardır.
Oluşan bu koşullar neticesinde Ermeni terörü sona ermiş görünmekle birlikte, bu sefer
82
politik yollarla meselenin boyutu değişmiştir. Amerika kongresinde Ermeni sorununun biçim
ve tarzı değiştirilerek “Ermeni Soykırımı” adı altında 24 Nisan 1915 yılını, Türklerin Ermenilere
karşı yapmış olduğu sözde soykırımı yıl dönümü olarak kabul etmiştir. Bu durum elbette tarihi
9
değer taşımayan tek taraflı ve yanlış bir değerlendirme olmasının yanında, Türkiye’nin siyasal
anlamda bir Ermeni sorununun içinde gündeme gelmesine neden olmaktadır. Türkiye’nin
önüne sürekli çıkarılan problemlerin ve siyasi yolların tıkanmasının sebebi olarak çıkartılmış
ve kabul edilmesi yönünde baskıların oluşturulması hedeflenmiştir.
Bu terör dalgası aslında intikam adı altında, dünyanın gündemine Türkiye’nin Ermenilere
soykırım uyguladığı iddialarını getirmeyi amaçlıyordu. Nitekim bugün başta Amerika ve Fransa
olmak üzere bazı ülkelerin bu konu üzerinden siyasi kararlar almakta oluşları bu eylemlerin
bir sonucu olarak görülmüştür.
Türk hükümeti dolaylı dolaysız 1984 yılından 1990 yılına kadar bu sorunla mücadele etmek
zorunda kalmıştır. 1990-91 yılında çıkan Körfez Savaşı ile Türkiye-Amerika münasebetlerine yeni
bir düzen getirmiş, böylece Türkiye önüne getirilen bu sözde soykırım bir nebze durulmuştur.
İsviçre’nin Cenevre Kantonu Hükümeti, sözde Ermeni soykırımını tanıdığını belirten bir
bildiri yayınladı. Kanton Hükümeti bildiriyi, “Kanton Parlamentosu’na destek mesajı” olarak
adlandırdı. Yayınlanan bildiride, 25 Haziran 1998’de Kanton Parlamentosu’nun soykırımı
8 Armaoğlu, s. 1149.
9 Armaoğlu, s. 1149.