Page 444 - kayseri_turkuleri
P. 444

KAYSERİ TÜRKÜLERİ VE OYUN HAVALARI


                113- Gesi’nin evleri kemer kemerdir            121- Gesi bağlarında gül ile nergis
                     Derdim içerimde küme kümedir                  Sabahlar olmuyor sevdiğim sensiz
                     Ağlamak dururken gülmek nemedir?              Cennetin köşkünde olamam sensiz
                     Örtün pencereyi esmesin yeller                Yas tutsun ellerim kına yakmayım
                     Dertli olduğumu bilmesin eller                Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

                114- Söktüm sim saçımı örenim yoktur           122- Kırıldı kanadım kefenim yoktur
                     Kapıdan içeri girenim yoktur                  Kapıdan içeri girenim yoktur
                     Ağlasam sızlasam görenim yoktur               Gurbette anamın haberi yoktur
                     Doğurmaz olsaydın anam başım belalı           Beklerim yolunu gelene kadar
                     Bir murat almadım anam doğdum doğalı          Çekerim derdini ölene kadar

                115- Salkım söğüt gibi dallarım yerde          123- Kütür kütür kırdın felek dalımı
                     Gözlerim o yâri gözlerim yolda                Kimselere diyemiyom halimi
                     Götürün anama evleri nerde?                   Ben sana ne yaptım Allah’ın zalimi
                     Gurbet elde neler geldi başıma                Neyleyim neyleyim hep alnımı yazısı
                     Anam yok ki şu derdime katlana                Gülmemiş bu dünyada anam kuzusu

                116- Şu dağlara çıksam yolu arasam             124- Gesi bağlarında dolanıyorum
                     Mendilim elimde döne döne ağlasam             Yitirdim yârimi aranıyorum
                     Anam yok ki ben derdimi söylesem              Bir çift selâmına güveniyorum
                     Ne deyim ağlayım anam alın yazısı             Eğil dağlar eğil gülleriniz açtı mı?
                     Kader böyle imiş anam onmaz bazısı            Benim sevdiceğim burdan geçti mi?

                117- Tel tel olur Kayseri’nin                  125- Yağmur yağar ince elek tülbentten
                     Ovası Yüzüne bakmadım karın doyası            Kurtar Allah beni gayri gurbetten
                     Taze olur evlilerin boyası                    Ölmeyince kurtuluş yok bu dertten
                     Ne deyim de ağlayayım alın yazısı             Yol ver dağlar ben gideyem sılâma
                     Gülüp oynamıyor gelinler bazısı               Sılâm zümrüt beni sakın kınama

                118- Yüce dağ başına gelmesin eller
                     Bugün efkârlıyım açmasın güller
                     Diz dize gelip de döktüğüm diller
                     Ne deyim de ağlayayım bu böyle olmaz
                     Kulların başına gelmedik olmaz

                119- Gesiye gidenin bağrı taş gerek
                     Altı saltanatlı bir gardaş gerek
                     Ağlamak dururken gülmek ne gerek
                     Yas tutsun ellerim kına yakmayım
                     Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

                120- Bülbüle su verdim altın tasınan
                     Yolunu beklerim bir hevesinen
                     Ocağın başında altın fesinen
                     Ölüm olmasın da ayrılık olsun
                     Bize sebep olan Allah’tan bulsun




               444
   439   440   441   442   443   444   445   446   447   448   449