Page 182 - seyrani_siir_yarismasi
P. 182
b. Serzeniş
Kısık kısık andık sizi
Kesik kesik
Taş büyüdü boğazımıza
Dünyalarımız maki
Bir su yürüsün parmak uçlarımıza
Ay/rılsın büyü
Önümüze setler koymuşlar sanki
Yataklarımıza ipekten kumaşlar
Dudaklarımıza paylama
Aynalarımıza düşürmüşler görüntüyü
Nobel vermişler suskunluğumuza
Serin odalar bozulmasın kururken
Büyürken çocuklar ölüme
Diksinler kulelerini
Şehrin en görkemli yerine
Minareler virane şimdi
Kıyamet düşüyor Allah’ın evine.
Devir öyle böyle değil
Devrildi can verdiler üstte kalana.
Yıl bilmem kaç,
Bakılacak baş kalmadı ama
Gözler mıhlanmış ayağa.
Ve bir çocuk daha ne kadar durabilecek
Ayak uçlarında
Bir meyve ne kadar tutunabilecek dala.
Hıçkırıklara bölünmüş dünya.
İnan/anlarsın
Ne demek bu topraklarda
Ortaçağ: Neşv ü nema.
Zaman–ı ahir.
Kan ve hiç gelmeyen deva.
Duygular bir annenin sırtına
Yüklenildi uyusun diye
Büyüsün ve yürüsün
182