Page 14 - Tapu Tahrir 1
P. 14
neseb el-meşhûr İbn Hatîb ve „ale‟l-kâtib „affi „anhumâ-. Recebü‟l-Mürecceb fî târîhi sene
sitte ve tis„a-mi‟e. Tahrîr-i Sene 906. Ģeklindeki bir giriĢle baĢlamaktadır. Buradan
Kayseri Sancağı‟nın 906/1500 tarihinde Sultan II. Bayezid zamanında Ġbn Hatib lakabıyla
meĢhur olan Haydar bin Nasuh tarafından tahrir edildiği anlaĢılmaktadır. Kayseri
Sancağı‟na ait mufassal tahrir defterinin mukaddimesinde, Kânûn-ı Livâ-ı Kayseriyye ki
derin-i defter-i mestûr est Ģeklinde bir baĢlık ile Kayseri Sancağı Kanunnâmesi
kaydedilmiĢtir. Bu kanunnâme, önce Ö.L. Barkan arkasından da Ahmet Akgündüz
tarafından neĢredilmiĢtir.
Defterde, öncelikle Ģehir merkezi Kaza-i Kayseriyye ve Nefs-i Şehr-i Mezkûr baĢlığı
altında mahalleler yazılmıĢtır. Mahallenin nereye bağlı olduğu da Mahalle-i Câmi„i Sultân,
tâbi„ Boyacı Kapusı Ģeklindeki kayıtlarla belirtilmiĢtir. Mahallelerde yaĢayan halkın varsa
meslekleri kaydedildikten baĢka imam ve müezzin gibi dini görevliler, mücerred ve
vergiden muaf olanlar (pîr-i fâni, a„ma, ma„lül, vb.) ayrıca belirtilmiĢtir. Müslüman
nüfustan baĢka Ģehirde ikamet eden gayr-i Müslimler de Cemâ„at-i Zimmîyân Der Nefs-i
Kayseriyye, Ba„zı Sîvâs Kapusunda ve Ba„zı Kiçi Kapu‟da Ve Ba„zı Boyacı Kapusu‟nda
Sâkindir Ģeklinde kaydedilerek bunların Ģehrin hangi tarafında ikamet ettikleri
belirtilmiĢtir. Bu cemaatler de Ermeniyân ve Rûmiyân baĢlığı altında kendi içlerinde ayrı
olarak verilmiĢlerdir. Dikkat çekici bir husus gayr-i Müslimler içerisinde Türk adı
taĢıyanların sayısı oldukça fazladır. Bunlar birçok çalıĢmada değerlendirildiği için burada
inceleme konusu yapılmamıĢtır.
ġehir merkezi tamamlandıktan sonra Ģehrin gelirleri kaydedilmiĢ ve arkasından
bağlı köylere geçilmiĢtir. Köyler de Karye-i Efkere, tâbi„ Kayseriyye, Livâ-i hassa.
Mâlikânesi vakf-ı medrese-i Dârüşşifâ veya Karye-i Zincidere, tîmâr-ı, Mahmud Sürili ve
Hızır ve Mehmed ve Zağanor oğlı Mehmed ve Tuzcı Mahmud ve Çorlı Ali ve Kuloğlı Hızır.
Mâlikânesi vakf-ı Medrese-i Hovand Ģeklinde kaydedilmek suretiyle gelirinin nerelere
tahsis edildiği hususu belirtilmiĢtir. Köyde yaĢayan reayanın tasarruf ettikleri topraklar da
çift, nim çift, bennak, caba, mücerred gibi kelimelerle kaydedilmiĢtir. Köyde yetiĢtirilen
mahsuller de ayrıca isim olarak belirtildikten baĢka, yıllık vergilerinin miktarları da
kaydedilmiĢtir.
Kayseri Sancağı‟ndaki emlak kayıtları ise; Emlâk-i Vilâyet-i Kayseriyye. Vilayet-i
mezbûre kadîmu‟l-eyyâmdan iki baş mutasarrıf olunur bir başı divânî deyu timara bir başı
malikâneye zabt olunurmuş. Malikânesinin ba„zı vakf ve ba„zısı mülk olub memleket feth
olalıdan evkâfa ve emlâka fesih târî olmayub vakfiyet ve mülkiyet tarîkiyle tasarruf
olunurmuş. Padişah-ı âlem-penah dahi mukarrer emr eyledi deyu defter-i köhnede
mestur. El-ân gine ber karâr-ı sâbık Ģeklinde kaydedilerek 1484 tarihli defterdeki
açıklama aynen tekrarlanmıĢtır. Dolayısıyla malikane-divani sistem uygulaması devam
ettirilmiĢtir. Bundan baĢka Ģahıs mülkleri ile ilgili olarak ilginç bir örnek vardır. Kayseri
Sancakbeyi Mustafa Beyi ile ilgili, Mülk-i fahrü‟l-umerâi‟l-kirâm Kayseriyye Sancakbeği
Mustafa Beğ Bezzazistân-ı der nefs-i Kayseriyye ma„a Kârban-ı O. Ber muceb-i hüccet-i
şer‟iyye Ģeklinde yer alan kayıttan Sancakbeyi Mustafa Bey‟e ait Kayseri Ģehrinin
merkezinde bir bedesten ile hanının olduğu anlaĢılmaktadır.
Defterde köylerden baĢka Kayseri Sancağı‟nda yaĢayan cemaatler hakkında da
xiv