Page 5 - Tapu Tahrir 1
P. 5
GİRİŞ
Osmanlılar, merkezî bir devlet kurmak suretiyle iktidarlarını sağlamlaĢtırmıĢ,
bunu da güçlü bir bürokrasi ile gerçekleĢtirmiĢlerdir. Merkeziyetçi yapı ve güçlü
bürokrasi de toplumun hayatını belirleyen kuralların düzenli bir Ģekilde iĢlemesini
sağlamıĢtır. Osmanlı Devleti‟nin kuruluĢ aĢamasında Ģekillenmeye baĢlayan, XV. ve
XVI. yüzyıllarda zirveye çıkan merkeziyetçi bürokrasi, yıkılıĢa kadar devlet düzeninin
sistemli bir Ģekilde yürümesini sağlamıĢtır. Bunun sebebi, Osmanlıların kendi idari
mekanizmalarını kurarlarken önceki Türk-Ġslâm devletlerini örnek almaları ve onlardan
aldıkları bürokratik usulleri geliĢtirerek kullanmalarıdır.
Osmanlı devlet teĢkilatının Ģekillenmesinde, Ġslam devlet geleneğini sürdüren Emevî ve
Abbasîlerin çok önemli rolleri vardır. Bu devletlerin etkisi, öncelikli olarak Büyük Selçuklu
Devleti‟nin kurumlarının geliĢmesinde rol oynamıĢ, arkasından Anadolu Selçuklularına ve
Osmanlılara geçmiĢtir. Özellikle fethedilen yerlerin gelirlerini tespit etme geleneği Büyük
Selçuklular ile Anadolu Selçukluları‟nda yaygındır. Nitekim Büyük Selçuklu veziri Nizamü‟l-mülk
zamanında, hazineye ait olan topraklar bölünerek süvari dirlikleri meydana getirilmiĢ ve
bunlar için ayrı defterler tutulmuĢtur. Bu durum, Osmanlı tahrir sistemine ve defterlerin
muhafaza edildiği defterhaneye çok benzemektedir. Anadolu Selçukluları‟nda ise tahrir
edilen yerler, has ve ıktalara ayrılır, tutulan defterlere de defâtir-i divân-ı âlâ adı verilirdi.
Mısırda kurulmuĢ olan Eyyûbî ve Memluk devletlerinin de Osmanlı müesseseleri
üzerinde tesiri vardır. Eyyûbîler zamanında Mısır'da toprak sisteminde değiĢikliğe gidilerek
topraklar askerlere ıkta olarak verilmeye baĢlanmıĢtır. Eyyûbîlerden sonra kurulan Memlûk
Devleti, teĢkilâtını Eyyûbîler vasıtasıyla Büyük Selçuklulardan almıĢlar ve Moğollarla
münasebetleri dolayısıyla onlardan da etkilenmiĢlerdir. Memlûklarda oldukça geliĢmiĢ bir
tahrir sistemi vardı. Ülke arazisi asgarî 30 yılda bir tahrir (revk) edilerek kayıtlar düzeltilirdi.
Osmanlı bürokrasisini en fazla etkileyen devlet ise Ġlhanlılardır. Bilhassa Ġlhanlı mâlî
usûllerinin Osmanlılarda aynen uygulandığını bilinmektedir. Gazan Han zamanında Ġlhanlı
toprak sisteminde değiĢiklik yapılarak ülke tahrir ettirilmiĢ ve vaki olacak davalarda bu
defterlere müracaat edilmesi Ģartı getirilmiĢti. Kanûn-ı vilâyet adı verilen bu defterler
1
Tebriz'de bir binada saklanmıĢ ve buraya da mutemet adamlar konulmuĢtu.
Osmanlı Devleti’nde Tahrir Sistemi
Osmanlı Devleti, ekonomisi toprağa dayanan bir devlettir. “Bütün zenginliğini
topraktan çıkarmakta” olan bir devlet için toprak, çok önemli bir mali unsurdu. Böyle
olunca devletin temel gayelerinden biri de, daha çok toprak elde etmek ve bu yolla geniĢ
arazilere sahip olmak biçiminde ortaya çıkmıĢtı. Fetih siyasetini XIV. yüzyılın ortalarından
itibaren Anadolu, daha kesif olarak da Balkan yarımadasında yoğunlaĢtıran Osmanlı
Devleti, ele geçirdiği topraklarda hâkimiyetini tesis edebilmek için sistemli bir iskân
siyaseti uygulamıĢtır. Böylelikle ele geçirilen topraklar, hem Türk-Ġslam unsurlara iskâna
açılmakta, hem de yerli halkın elindeki topraklar, belirli bir sistem içerisinde iĢlenmeye
tabi tutulmaktaydı. Osmanlılar bölgenin önceki halkına karĢı da istimâlet adı verilen bir
hoĢgörü politikası uygulamakta ve onlara dini serbestiyet tanıdıktan baĢka, emniyetlerini
1 Erhan Afyoncu, Osmanlı Devlet teşkilatında Defterhane-i Âmire (XVII-XVIII. Yüzyıllar), Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (YayımlanmamıĢ Doktora Tezi) Ġstanbul 1997, s. 1.
v