Page 158 - turk-siirinde-kayseri
P. 158
S²·Ë Öõ¶ | T¹¶± Ş··¶·¾½µ K²³´µ¶·
EDEBÎ KİŞİLİĞİ
Lale şar Abdullah Satoğlu’nun şr ve edebyatla tanışması küçük yaşlarda olmuş-
tur. Mustafa Ceylan’ın hazırladığı “Abdullah Satoğlu Hayatı–Sanatı–Eserler” adlı
byografk eserde şar bunu şöyle anlatır:”1949’un yaz aylarından br gün, Kayser’nn
Hsarcık kasabasında gezerken, br gazete parçası gözüme lşmşt. Günlerdr gazete yüzü
görmedğm çn olacak k hemen yerden alarak her satırını okumaya koyuldum.” gazete
parçasında okunan br şrdr ve bu şr yne Kayserl br şar olan Mustafa Necat
Karaer’e attr. “Şadırvan” dergsnde çıkan bu şr ve daha sonra tedark edlen edeb-
yat ktapları şarn şr ve edebyata olan lgsn körükler. Ardından yazdığı şrlern
mahallî gazete ve derglerde yayınlanması şare daha büyük br güç verr ve aradan
geçen yıllar çersnde brbrnden değerl eserler ortaya çıkar.
Lale şar Abdullah Satoğlu, esklern fadesyle velûd br şar, kültür adamıdır. Şr
ve nesrdek brkmlern değerlendrmesn blmştr. Husûsen Kayser’ye, Kayser’nn
kültürüne yaptığı hzmetler onu, doğduğu şehr le bütünleştrmş; Kayser denlnce
akla lk gelen smlerden br yapmıştır.
Abdullah Satoğlu, şrlernde kendsyle “lale”y özdeşleştrr. Şrlernde ulaş-
mak stedğ hedef “lale”dr. Lale, şarde mllî ve manevî duyguların odak noktasıdır
“Gönlümde Açan Laleler” adlı şr ktabının başında lalenn cevâhr– huruf (harÓern
cevahr) olmasını ve tersten –“Ebced’le denk gelmş “hlal”e, lale.”–hlal kelmesnn
okunacağını, hlaln aynı zamanda Osmanlı Devlet ve İslâm’ın sembolü olduğunu
belrttkten sonra şunları söyler: “İşte böyle br mana hâles çnde lale Sâdâbâd ve
Çırağan şenlkleryle, Türk tarhnde müstesna br saÝa teşkl eden Lale Devr”nn de
coşkunluğu le Türk ruhunun, Türk zevknn ve lekesz br aşkın sembolü olmuştur.” Yukarıda
söylenenlern şr dlnde fades şöyledr:
Lale Üstüne
Ne mateme ne de melâle benzer
Br türkü tutturdum lale üstüne.
Elf elf sm– Celâl’e benzer
Br türkü tutturdum lale üstüne.
…
Etmş İstanbul’u hyâ Ahmed Hân
Âb–ı hayat akar her şadırvandan.
Çırağan vakt coşup Emrgan’dan
Br türkü tutturdum lale üstüne.
… (L. B. s. 3)
158