Page 84 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 84

84 -  Hasan Sami Bolak                                                                                                                                 Hacıkılıç Mahallesi - 85
                                                                                                                       Ama, çok çocuklu bir aile idik: Bir anadan, bir babadan olma, beşi
                    Hacıkılıç                                                                                          kız, beşi oğlan tam 10 kardeşve en büyükleri de bu satırların yazarı Hasan!

                                                                                                                           10 kardeşle birlikte; Büyükanam, Babam ve Anam, tam 13 kişi;
                     Mahallesi’nden bir portre :                                                                       babamın özel yaptığı 100 cm çaplı Ekmek tahtasının etrafına “asker

                                                                                                                       biçimi” oturur ve kış günleri soğuması için, içi su dolu tepsinin ortasında
                     Babam;  Teknik  Ziraat’in                                                                         duran çorba tasına kaşık sallardık! O ekmek tahtası, hâlen Eğribucak’taki
                                                                                                                       26  metrekarelik  (26  m2!)  kendim  yaptığım  villamda(!)  durmaktadır.
                            “İzzet Usta”sı                                                                             Yemek için o tahta etrafında oturduğumuzda kimse ayağını tahtanın altı-
                                                                                                                       na uzatamaz, sağına soluna yayışarak elini destek olarak kullanamaz ve
                                                                                                                       babadan önce kimse kaşığını çorbaya batıramazdı!

                                                                                                                          Sofra adabına aykırı oturmak günah, babadan önce yemeğe başlamak
                                                                                                                       da saygısızlıktı!

                                                                                                                         O tarihlerde,  kış aylarında  Kayseri’de limon falan bulunmazdı ve çor-
                                                                                                                       bamız, koruk ekşisi ile lezzetlendirilirdi!


                                                                                                                         Babam, mahallenin "en okumuşu" idi.  Notlarında eski yazı-yeni yazıyı
                                                                                                                       birlikte kullanırdı. Demokrat Parti'yi tutar, Zafer, Milliyet gazetelerini okur;
                                                                                                                       İsmet  İnönü'nün  damadı  Metin Toker'in çıkardığı  Akis  Dergisi ile  haftalık
                                                                                                                       Hayat Mecmuası'nı da alırdı. Akis Dergisi, demokrat partinin aleyhine yazılar
                                                                                                                       yazdığı halde babamın niye o dergiyi de aldığına o tarihlerde bir türlü akıl erdi-
                                                                                                                       remez, sormaya da korkardım! Milliyet'in  "Objektif" sütununda Peyami Safa
                                                                                                                       yazardı Babam, Peyami Safa 1961 yılında vefat edinceye kadar Milliyet'i bırak-
                                                                                                                       madı.











                           İzzet Bolak  (15 Mart 1340-Ceyhan)   (d.1910- ö.18.03.1979)
                            Ben böyle bir babanın oğluyum!

                                                                                                                       *   Babam İzzet Usta, Kur’anı iyi okur, Osmanlıca ile de yakından ilgilenir-
                    Babamın;  traktörü, arabası ve su motoru sahibi olanların "İzzet Usta"sı,                          di.  Latin  harflerini  el  yazısı  ile  ne  kadar  güzel  kullandığı  1933’lerde
                  Hacıkılıç  Mahallesi’ndeki  çocukların da "İzzet  Emmi"si  olduğu  günlerde;
                  Kayseri merkez nüfusu 80 bin vardı - yoktu.. O  devirde,  her  mahallede                             fotoğraflarının  arkalarına   yazdığı  tarihlerden  ve  yukarıdaki  notundan
                  ancak şimdi ki büyük bir apartmandaki sayılarda  ev  vardı.. Herkes birbirini                        anlaşılıyor.  (  Mustafa  Nihat  Özen’in  1959 yılında  üçüncü  basımı  yapılan
                  tanırdı..  Babam, Teknik  Ziraat  Müdürlüğü'nde  ustabaşı  olarak  çalışan  orta                     “Osmanlıca  -  Türkçe  Sözlük’ünün  ilk  boş  sayfasına  kendi  el  yazısı  ile
                  gelirli birisi idi..                                                                                 düştüğü not.)























     PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89