Page 89 - Hacıkılıç Mahallesi Kitap
P. 89

88  - Hasan Sami Bolak                                           Hacıkılıç Mahallesi  - 89
                 büyükanne, anne, baba ve 10 çocuktan müteşekkil bir aile.. Koca bir
                 ekmek  tahtası,  (hâlen  bağ  evimde,  ortada  durur)...   Etrafında  da
                 bizler..
                        Her  sabah  pişen,  limon  yokluğundan  dolayı  koruktan
                 yapılmış ekşi katılmış çorba..  Babamın, altın renkli gözlüğü..
                        Üzerinde, "sert içimli, 20 yassı sigara" yazısı bulunan, yeşil-
                 beyaz bantlı kulüp sigarası...  Hafızamdan hiç      silinmeyen, o gün-
                 lerden kalma anılar bunlar..
                        İzzet usta işe gider ve akşam yorgun-argın eve döner.. Çoğu
                 akşam üzeri "sokak kapısı" çalınır: "İzzet usta! Falan yerdeki su
                 motorumuz bozuldu, aletlerini al da gel!" emri..
                        Yorgun-argın da olsa, İzzet usta sevinçle aletini-edavatını alır
                 ve  bazen  geç  vakitlere  kadar  tamir işinde  çalışır  ki,  on  çocuğun
                 karınları  doyurulacak, sırtları  giydirilecek,  okul  masrafları
                 karşılanacak.
                        Hâlen  hatırasını  sürdürdüğüm Eğribucak'taki  bağın,  bütün
                 işlerini  boş  günlerinde  kendisi  yapacak;  yetiştirdiği  sebzelerle  on
                 çocuğun  beslenmesini sağlayacak..

                     “Eşşoğlueşşek,

                        kendi
                        hayatından
                        korkmuyor,

                        benimkinden
                        korkuyor!”


                      MHP Kayseri İl Başkanlığı yaptığım 8 Nisan 1978 - 12 Aralık
                 1979  döneminde, yukarıda bahsettiğim Sim İşhanındaki büromda,
                 masasının  sağ  açık  çekmecesinde   emniyeti  açık  tabanca,  önünde
                 benim odama bağlı uyarıcı  diafonu  bulunan  sekreterim Ayten’e
                 babama  vermesi  için  biraz  “harçlık” bırakarak sıkı sıkı  tembih
                 ederdim: Babam gelince, hemen buradan uzaklaştır!

                     İşte o,  “münasip bir dille oradan uzaklaştırılmak” istendiği günlerden
                 birinde babam, biraz kızgın, biraz endişeli ve şefkatli sesle:
                     -Tamam kızım, tamam... demiş:
 17 - Mayıs 1933 - Adana  -Eşşoğlueşşek, kendi  hayatından  korkmuyor,  yaşlı  babasını

 ( İzzet Bolak’ın  kendi el yazısı   vururlar diye düşünüyor!
 ile resmin arkasına düştüğü  tarih.)























 PDF created with pdfFactory Pro trial version www.pdffactory.com
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94