Page 43 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 43

Birinci Bölüm | İbrahim Tennûrî

            büyük çapta Âşık Paşa’nın tesiri görülür. Bu eserdeki bir kısım kaside, münâcat, naat,
            tercih-i bend, gazel ve rubailer bu tesiri açıkça göstermektedir.
               Gülşen-i Niyaz’ın bir tek nüshası mevcuttur. Süleymaniye Kütüphanesi Hacı Bayram
            Efendi Bölümü 3791 numarada. İstinsah tarihi: 903/1497. Müstesihin ismi yoktur.
            Herekeli Nesih bir yazı ile yazılmıştır. Eser, 132 vr.’den meydana gelmiştir. Siyah deriden
            oluşan cildi şirâzeli’dir.


                           İbrahim Tennûrî’nin Kitapları’nın Edebî Yönü
               Tennûrî herşeyden önce bir tekke şâidir. Gülşen-i Niyaz isimli kitabında (divanında)
            Münâcât, Na’at, Bahâriye, Mî’râciye, Destan, Kaside, Tercih-i bend, Gazel ve Rubâîler
            vardır. Bazı mecmu’alarda yayınlanmış Yunus Emre tarzı İlâhîleri ve Halk Edebiyatı
            tarzı şiirleri de mevcuttur.
               İbrahim Tennûrî büyük bir sofî ve mutasavvıftır. Gülşen-i Niyaz isimli divânındaki
            şiirlerinin ifade ettiği anlamlara göre Allah’a vasıl olmak için mücâhede ve riyâzetle,
            irâde ve taleble Allah yolunda çeşitli güçlüklere katlanıp tasavvufun âdâbına riâyet
            ederek Allah katında bir makama sahip olur.
               İhlâslı olarak sahih amellerle kulun kalbine nezd-i ilâhiden gelen haller vardır. Bunlar
            murâkabe hâli, kurb hâli, havf hâli, müşâhede hâli, şevk hâli üns hali daha başka birçok
            nev’i hallerdir. Mevlâsının cemâlini, mahabbetini, Allah’a olan sevgisini, onun lutfunu
            ve ihsânını duyarsa, kalbinde; aşk, şevk ve ümid hissi doğar.
               İbrahim Gülşeni Allah âşığıdır, şiirlerinde Allah aşkını ve sevgisini dile getirmiştir.
            Aynı zamanda Allah’ın azametini, kibriyâsını, celâlini, kudretini, cebbâr ve kahhâr
            oluşunu müşâhede ettiği için kalbinde haşyet ve korku hissi meydana gelmiştir. Bütün
            bunları şiirlerinde mecâz, teşbih, istiâre, kinâye ve tevriye sanatlarını kullanarak ifade
            etmiştir. Mesela: “O yarattığı her şeyi güzel yapmıştır... (Secde suresi, 7. ayetinin açık-
            ladığı güzel yaratıkları içinde en güzeli insandır. O söylediği insandaki güzellik sıfatı ile
            mecazen yaratıcının güzelliğini kasdetmiştir. Tennurî Allah’a olan aşkını ve sevgisini
            ifade etmek için beşeri kelimelerin hepsini; mecâz, teşbîh, istiâre, kinâye ve tevriye
            yoluyla ilâhi aşk sahasına göndermek lazımdır.
               Tasavvufi ve edebî şiirlerinde, sevilen güzel bir kadın temsili ile Allah aşkını ve sev-
            gisini ifade etmesini anlamak Edebî sanatları bilmeyenler için güçleşmiştir.

               GülşenîNiyâz isimli kitabında Tennûrî, Allah sevgisi ve korkusunun, insanın güzel
            ahlâkın tamamına riayet edip günâhların hepsinden kaçınarak Allah’ın emirlerini yerine
            getirmekle ve devamlı zikir ve taâtleri (iyilik ve ibâdetleri) ifade etmekle oluşacağını
            dile getirmiştir.


                                                                                    43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48