Page 39 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 39
Birinci Bölüm | İbrahim Tennûrî
Koyup malını, ışkun kıldı tahkîk
Emîri’l-Mü’minin ol şâh-ı Sıddık
Ömer ol sevgüye öldürdi oğlan
Anunçün oldı mü’minlere Sultan
Gör ol Osman-ı zinnûreyn kim ol
Nice baş virüben açdı Hakk’a yol
Emîrü’l-Mü’minin ol Haydar’ı gör
Nice basdı vü kırdı kâfiri gör
Çü gösterdi bûlar ışkdan nisânı
Cinân içinde kaldı câvidâni
Gel imdi gözgünün yüzün safâ kıl
Ôlarun buyruğuna iktidâ kıl
İrişdürdi ana himmet Veli’den
Kaçan kurtuliser Haydar Ali’den
Evliyâ’nın kerâmetlerini hayza ve gayr-i meşrû fiile benzeten İbrahim Tennûri
bu eserinde bütün mü’minlerin bir (mürşid-i kâmil) e intisap etmelerinin gerekliliği
üzerinde durmuş, mü’min olup da “ilm-i ledünni” münkir olanlarla, münkir olmadığı
halde müntesip olmayanlar hakkında bazı benzetmelerde bulunmuştur. (bkz: “Beyan- ı
sırr-ı Hunsâ-ı ma’nevî”.)
Tennûri işlediği bütün konuların sonunda bir münâsebet düşürerek “Âşık”mahlasını
kullanmış, mahlas beytinden sonra da, iki-üç münâcat beytiyle o konuya son vermiştir.
Tennûrî’nin bu uslûbu, kendisinden bir asır önce yaşamış olan Âşık Paşa’nın meşhur
“Garip-nâme” adlı kitabına aynen benzemektedir. Örnek:
Kudret ipi yani Kur’ân’dır bize
Tanrı’dan indi ki bu halkı düze
Yapışu ben ol ipe yanmak gerek
İmdi bu gafletten uyanmak gerek
Pes bu Âşık cânına şükrânedür
Kim anun ışkıyle her dem yânâdur
39