Page 35 - ibrahim_tennuri_gulseni_niyaz
P. 35
Birinci Bölüm | İbrahim Tennûrî
Okıyı ben tutavuz bu kitâbı
Götüre Hak cemâlinden nikâbı
Okıyan dinleyen kıldukça tekrâr
Vire Hak yini ilmü yini esrâr
Tennûri kitabın ismini “Gülzâr” olduğunu ilk beytinde açıklamış ise de, ancak ese-
rinde bütün konuların manevî yönünü açıklaması nedeniyle kitabın ismine “Gülzâr-ı
Manevî” denilmiştir.
Tennûri geleneğe uyarak eserinin sonunu, yapmış olduğu dua’larının kabuli için
“Âmin” diyerek tamamlamıştır:
Münevver kıl İlâhî subh u şamın
Diyenün bu dua hakkında âmin
Ki esbab-ı kabuli her duanun
Münevverliğidür âmin diyenün
Çü hamd ola kelamun ibtidası
Gerek âmin ola anun intihası
Hak emrine düze kulun kelamın
Öni ger hamd ola vü sonı ÂMİN
Gülzâr’ın Yazılışının Sebebi
Önceleri büyük bir âlim iken, sonraları kelâm ve felsefenin derinliklerine dalarak
kendisini kurtaramayıp, Fatih Sultan Mehmed devrinin on sapık düşünceli kişisinden
biri olan Göynüklü bir tüccarın oğlu olan Seferşah; Fatih’in cezalandırmak için onu
aratması üzerine Arabistan’da mukaddes yerleri (Mekke-Medine) ziyaret ederek, kusur
ve günahlarının affı için Tanrı’ya yalvarmıştır.
İşini ve fikrini özellikle de imânını düzelttikten sonra Anadolu’ya gelerek Akşemsed-
din’e intisap edip, O’na müridi olmak istemiştir. O sıralarda Akşemseddin çok yaşlanmış
olduğundan Seferşah’a:
“Kayseri’de Halifemiz Şeyh İbrahim, seni irşâd eylesin” demiştir.
Seferşah da, Şeyh Akşemseddin’in emrine uyarak ve O’nun isteği üzerine İbrahim
Tennûri’ye vereceği hediye olmak üzere bir yüzü yün ve bir yüzü kutun (kadife), iki yüzü
de, giyilebilen bir kaftan (cübbe) diktirmiştir.
35