Page 288 - kappadokia_kralligi
P. 288

HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ

            sahibi Palmatius olduğu tahmin edilmektedir. Bölge daha sonra, Valentinus
            tarafından kontrol altına alınarak isyancının mallarına el konulmuştur.
            Ayrıca “Ashab-ı kehf ” olayının bu hükümdar döneminde yaşandığı tahmin
                                   edilmektedir .
                                               11
                                     Decius Dönemi’nde,  Anadolu  eyaletlerinde
                                   daha çok önemli yolların bakımına dikkat edil-
                                   miştir. Özellikle Halys’den Amasia’ya giden yol
                                   ve Neopolis’den NeoCaesarea’ya ve Kappadokia
                                   boyunca uzanan anayollar ile Armenia Minor’daki
                                   Sabrina köprüsünün MS 249-251 yılında tamir
                                   edilerek doğuya giden yollara ve buradaki askeri
                                   kalelere önem verdiği anlaşılmaktadır.
                                     Bu dönemdeki Kappadokia Valisi C. Valerius
                                   Tertullus‘tur.










            11   İsa Peygamber’e inanan ilk azizlerden biri, Yedi Uyuyanlar’ın kentine gelir. Şehre gire-
               bilmesi için kapıdaki puta tapması istenince vazgeçer ve yakındaki bir hamama gidip
               burada işçi olarak çalışmaya başlar. Bu sırada şehrin bazı gençleri ile dost olur ve onları
               Allah’ın yoluna çağırır. Gençler Aziz’e inanır ve Hristiyanlığı kabul eder. Bir gece yanında
               bir kadınla birlikte hamama gelen kent valisinin oğlunu Aziz, içeriye almak istemez ve
               kovar. Ancak oğlan dinlemeyerek içeriye girer ve ertesi sabah kadınla birlikte hamamda
               ölü bulunur. Gençleri hamam işçisi Aziz’in öldürdüğü düşünülerek peşine düşülür. Aziz,
               hristiyanlığı kabul eden altı arkadaşı ile birlikte bir çiftliğe sığınır, ancak yakalanmamak
               için çareyi dağlara kaçmakta bulur. Yemliha, Mekselina, Mislina, Şazenuş, Mermuş,
               Debernuş ve Kefaştatuş adlı azizlere çiftliğin köpeği Kıtmir de katılır. Akşam sığındıkları
               bir mağarada derin bir uykuya dalarlar. Valinin adamları ise iz sürerek kapısına kadar
               geldikleri mağaraya girmekten korkarlar ve girişini taşla örerek içeridekileri ölüme
               terkederler. Aradan 309 yıl geçer ve bir çoban yağmurdan kurtulmak için mağaranın
               girişini kapatan duvarı delerek içeriye girer ve yağmur durduktan sonra da gider. Ertesi
               sabah Allah, Eshab-ı Kehf’in ruhlarını bedenlerine geri verir ve uyanırlar. Aralarından
               Yemliha’yı gümüş bir para ile yiyecek almak üzere kente gönderirler. Gencin elinde 309
               yıl öncesine ait parayı gören esnaf, hazine bulduğunu sanıp kralın huzuruna çıkarırlar.
               Aradan çok uzun zaman geçmiş, kent halkı Hristiyan olmuştur. Kral da Hrıstiyandır.
               Yemliha başlarından geçen olayları anlatınca kral bunun bir mucize olduğunu anlar ve
               Eshab-ı Kehf’i görmek ister. Kent halkıyla birlikte mağaranın önüne giderler. Yemliha
               arkadaşlarına haber vermek için içeriye girer, ancak bir daha çıkmaz. Kral ve kent halkı
               içeriye girdiklerinde, hepsinin ölmüş olduklarını görürler.


            288
   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292   293