Page 92 - kappadokia_kralligi
P. 92

HALİT ERKİLETLİOĞLU / KAPPADOKİA KRALLIĞI VE ROMA-BİZANS DÖNEMİ

            Homeros ile Hesiodos tarafından tespit edilmişti. Hellen tanrıları on iki
            kişilik bir aile olarak Olympos Dağı’nda otururlardı. Her birinin ayrı kişisel
            özellikleri olmakla beraber insan gibi davranırlar, insanca arzular duyarlar
            fakat güçleri ve ölümsüzlükleri ile insanlardan ayrılırlardı. Bunlardan başka
            her Hellenlinin birçok başka tanrısı olabiliyordu. Klasik Dönem sonrası
            Helenistik Dönem’de şehir devletinin çöküşü ile birlikte eski tanrılar da
            aydınlar arasında önemini kaybetti. Eski dinin yerini Stoacı ve Epikurosçu
                                                                  86
            felsefeler aldı ise de basit köy hayatında eski ayinler yaşamaya devam etti.
            Büyük İskender ve arkasından gelen krallarla beraber bir imparator kültü
            yaygınlaştı. Çünkü imparator tanrıların yapamadığı işleri yapıyordu. Yani
            din, bir nevi siyasallaşmış oldu. 87

              Ariarathes IV’ün karısı Antiokhis, kocasının ölümünden sonra babasının
            yanına yani Syria’ya gitmiş fakat burada babası Antiokhos Eupator ve kızı,
            Lysias isimli bir soylu tarafından öldürülmüştür. Kemikleri Ariarathes V
            Dönemi’nde Kappadokia’ya getirilip muhtemelen o dönemde başkent yapıl-
            mış bulunan Mazaka (Eusebia )’da bir yerdeki mezarına konulmuş olmalıdır.















               olan hikmet tanrıçası Metis’ tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur.
               Mızrak Savaşı, zeytin dalı barışı, gök gözlü baykuş da bilgeliği temsil eder.
            86   Epikürcülük, MÖ 307’de kurulan ve Antik Yunan filozofu Epikür’un öğretilerine dayanan
               bir felsefe sistemidir. Epikür, Demokritos aşamalarını izleyen atomik bir materyalistti.

               Stoacılar ise, Epikür gibi mutluluğun insanın kendisine bağlı olduğunu, insanın kendi
               kendini mutlu edebileceğine inanırlar ve tüm bunların kaynağının tanrıdan geldiğini,
               her şeyin tanrı temelli olduğuna inanırlar. Stoacılar’ın en büyük savunusu, tek dünya
               devleti projesidir. Onlara göre insanlar dünya vatandaşı olmalı herkes mutlu olmalı...
               Eski Yunan´da, insanların duygularını denetlemeyi öğrenmeleri gerektiğini vurgulayan
               bir düşünce akımıdır.
               Stoacilar ölümden korkmaz, aksine ölümü seçebilmeyi, vaktinde ölebilmeyi erdem
               sayarlar (zaten birçoğu intihar etmiştir). Roma İmparatorlugu’nun hâkim felsefesidir,
               İmparator Marcus Aurelius ve Filozof Seneca ünlü Stoaci düşünürlerdendir.
            87   M. C. Howatson, s. 246


            92
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97