Page 438 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 438
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ MİL / 429 [1869]
Mahkemesi”nin Kayseri’de kurulması-
dır.
Batı cephelerinde kanlı çarpışmalar olur-
ken elbette cepheye gerekli yardımın
zamanında ve yeterince yetiştirilmesi
gerekiyordu. Doğudan Ankara yönüne
cephane ve erzakın gitmesi için kullanılan
yollardan birisi Erzincan - Sivas - Şarkışla
- Sultanhanı - Kayseri, Kayseri’den; bir
kısmı Kırşehir – Kuruköprü; diğer kısmı
da Ulukışla - Karaman - Konya - Sarayö-
nü - Polatlı yoluydu. 1921 yılında Ankara -
Kayseri üzerinden Adana bölgesine giden
bir şose bulunuyordu. Kayseri, Maraş
yoluyla da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’-
ya bağlanıyordu. 28 Kasım 1920’de Millî Mücadele’de Kayseri Talas’ta oluşturulan esir kampında Yunanlı esir
Genelkurmay Başkanlığı bir emir yayım- komutanlar, (Soldan) General Dimiras, General Trikopis, Esir Kampı Komutanı
layarak Kayseri’de bir Menzil Hat Komu- Kurmay Albay Adnan Bey, General Diyonis, Kamp Güvenlik Komutanı Yzb.
Emin Bey- Haziran ortaları, 1923 (Tuzcu- Talas)
tanlığı kurdu. 10 Ocak 1921 tarihinde Millî
Savunma Bakanlığına bağlı olmak üzere “Batı cephesi için Kayseri’den Ulukışla’ya
Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü kadar götürmek üzere hazırlanan silah ve
kuruldu. Genel Müdürlüğe bağlı Kayseri cephane kafilesinin başına silahlı ve
Menzil Bölge Müfettişliği kuruldu. Müfet- kadınlardan oluşmuş bir müfreze koyduk-
tişlik, Kayseri-Kırşehir, Kayseri-Ulukışla larını, bu kafilenin Niğde’ye yakın bir
hatları üzerinde sevkiyat ve nakliyat işle- yerde geceyi geçirmek üzere dinlenirken
riyle uğraşıyordu. Müfettişliğe bağlı, Men- silah ve cephaneyi ele geçirmek isteyen
zil ve Nokta Ambarlı Konak Komutanlık- eşkıyanın saldırısına uğradığını fakat kadın
ları da Ulukışla, Niğde, Kayseri, Hacıbek- müfrezesinin silahla karşılık vermesi üze-
taş, Kırşehir Köprüköy’de kuruldu. Gerek rine çarpışmanın saatlerce sürdüğünü,
içeriden ve gerekse Müttefik Devletlerden sonunda eşkıyanın kaçmaya mecbur
tedarik olunan silah ve cephanenin nite- olduğunu” belirtmiştir. İki saatlik bir yol-
likleri bakımından birbirlerine uygun dan, sıcağın altında bastonuna yaslanarak
değillerdi. Kısa bir zamanda bu uygunluğu şehre yürümeye çalışan ‘Gülsüm’ teyzeye
sağlayacak atölyeler kurularak buralarda Mazhar Müfit nereye gittiğini sorduğunda,
verim 20 katına çıkarıldı. Kayseri’de de “Nereye olacak oğul? Kızımın çeyizinden
onarım ve ıslaha hız verildi. Sakarya şu donları, şu gömlekleri Kayseri’ye götü-
Savaşı’nda birliklerin cephane istekleri rüyorum. Ben şehit anasıyım. Fakat diğer
üzerine Kayseri’den çıkan 2000 tüfeğin askerler de evladımdır. Onlara “Çam sakı-
cepheye gönderilmesine karar verildi. zı çoban armağanı” olarak vereceğim.
Millî Savunma Bakanlığı ordunun giyecek Giysinler de dinimize, ülkemize saldıran
ihtiyacını karşılamak için de Nisan 1921’de düşmana saldırsınlar, vursunlar!” diyordu.
Kayseri Askerî Mensucat Fabrikası’nı Yine Kayseri’den Ankara’ya kadar götürü-
kurdu. Orduya elbise dikilmesi için Kay- len erzak ve giyecek kafilelerinin çoğunlu-
seri Askerî Mensucat Fabrikası’nda elbise ğunu kadınların oluşturduğu bilinmekte-
dikimine hız verildi. Çünkü ordu, ihtiyacı- dir. Gecikmeden Anadolu Kadınları
nın bir kısmını satın almak yoluyla, bir Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin bir şubesini
kısmını da yardımlar yoluyla karşılıyordu. Kayseri’de açan yine Kayseri kadınlarıdır.
Bu yıllarda fabrika olarak Kayseri’de aske- Şimdiki Kapalı Çarşı’nın içinde “Kadınlar
riyeye ait “güherçile”, “mensucat”, Çarşısı” olarak bilinen çarşı hakikaten
“imalat-ı harbiyye” ile Bünyan’da tüccara kadınlara aitti. Kadınlar, çarşıdaki
ait bir dokuma fabrikası vardı. Heyet-i dükkânları çalıştırarak bir şeyler satıyor-
Temsiliye üyesi olan Mazhar Müfit lardı. Genellikle çeyiz ve sandıklarından
(Kansu), Kayseri’de görevli bulunurken çıkardıkları eşyaları ve kendi elleriyle