Page 81 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 4
P. 81
[1512] 72 / KAY KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
güney eteklerinde bir yaylaya çıkar. Bu taşla ilgili iki rivayete dayanan bir başka
obada ahlaki ve fiziki güzelliğinden dolayı efsane daha vardır:
“Ak Gelin” adı verilen bir gelin vardır. İlk rivayete göre, 365 yıl önce Gazi kasa-
Kocası ve iki çocuğu ile birlikte çok mutlu basında Rumlar yaşamaktadır. Bölgede
bir şekilde yaşayan Ak Gelin’in kocası savaşın çıkmasıyla kasabadan kaçmaya
savaşa gitmek zorunda kalır. Develi çevre- başlayan Rumlardan çocuklu bir kadın,
sinde yaşayan bir eşkıya, güzelliği ile ünlü yaşlı ve sırtında çocuğu olduğu için kaç-
bu kadına göz koymuştur. Sahipsizliğini makta zorlanır. Yüksek bir dağın yamacı-
de öğrenince bir gece obayı basarak Ak na gelince diz çöker ve “Allah’ım! Ya
Gelin’i kaçırmak ister. Bunun üzerine beni taş yap ya da kuş yap!” diye dua
gece karanlığında ve savaşın ortasında iki eder. Duası kabul olan kadın, oracıkta taş
çocuğunu ve gelin sandığını yanına alarak kesilir.
kaçmaya başlayan Ak Gelin, Erciyes İkinci rivayet ise şöyledir: Sırtında çocu-
Dağı’na çıkar. Uçurumun kenarına gelir ğu olan bir kadın, dağda develerini otla-
ve “Allah’ım beni ve çocuklarımı ya taş et tırken çok şiddetli bir doluya tutulur.
ya da kuş!” der. Bunun üzerine duası Dolunun dışında gökten tırtıl ve böcek de
kabul olur ve taş kesilir. yağar. Bu durumdan son derece korkan
Güneş doğunca tüm oba sakinleri ve kadın, kayalıkların dibine sığınarak kıble-
eşkıya, Ak Gelin ve iki çocuğunun çeyiz ye döner ve “Allah’ım! Beni ya taş et ya da
sandığıyla beraber Erciyes Dağı’nda taş kuş et!” diye yalvarır. Duası kabul olan
kesildiğini görüp hayretler içinde kalır- kadın sırtında yavrusu ve ilerideki deve-
lar. Günler sonra obaya dönen kocası leri ile beraber taş kesilir.
olayı annesinden öğrenir. Koşarak ailesi- Günümüzde anneler, çocuklarını hasta-
nin taş kesildiği yere gider ve onları orada lıktan uzak tutacağına inandıkları için
öylece görür. Derken uzaklardan bir ses kayanın olduğu yerden geçirirler.
duyar: “Yiğidim namusumu bir eşkıyaya Üzerine efsane üretilen “Gelin Kayaları”,
çiğnetmedim. O eşkıyadan ahdimi Ağırnas’a 8 km uzaklıktadır. Yıllardır
koma!” Bu ses Ak Gelin’in sesidir. Bunun
üzerine delikanlı, taş kesilen ailesine taşların oluşumu hakkında anlatılan efsa-
bakarak “Alırım ahdini, koymam Ak ne, iki rivayete dayanmaktadır. İlki şöyle-
Gelin!” diye haykırır. Kocanın eşkıyadan dir: Genç bir oğlanla kız birbirlerini
intikamını alıp almadığı belli değildir severler ve evlenmeye karar verirler. Ne
ama aşağıdaki ağıtı bu yiğidin yaktığı var ki kızın annesi bu ilişkiyi onaylamaz
söylenmektedir: ve ona beddua eder. Tam düğün günü
kız, gelin alayı ile beraber taş kesilir. Bu
nedenle taşlar, “Gelin Kayaları” adını
Sabahtan uğradım ben bir güzele
Güzel ağlatmadı güldürdü beni almıştır. Efsanenin ikinci rivayeti ise şöy-
Ben güzelden böyle vefa ummazdım ledir: Ağırnas’tan Barsama köyüne gelin
giderken eşkiyalar, gelin alayının önünü
Ak göğsün üstüne kondurdu beni
keser ve gelini kaçırmaya çalışırlar.
Ak gelin, sürmelim, sen bilin Bunun üzerine “Allah’ım! Beni ya taş et
Şahin gibi yükseğinden uçarken ya da kuş et!” diye dilekte bulunan kızın
Keklik gibi engininden kaçarken duası kabul edilir ve oracıkta kendisiyle
Ab-ı Kevser ırmağından içerken beraber olan herkes taş kesilir.
Susuz pınarlarda kandırdı beni Kaynakça: Ali Rıza Önder, Yaşayan Anadolu
Efsaneleri (Sunan: Kazım Yedekçioğlu), Erciyes
Ak gelin, sürmelim, sen bilin
Matbaası, Kayseri 1955; İsmail Görkem, “Hasan
Ak gelin indi m’ola yayladan Dağı ile Ali Dağı Efsanesinin Kaynakları ve Var-
Kaşın değil gözün beni ağlatan yantlarının Değerlendirilmesi”, Erciyes Yöresi
Satın mı aldın güzelliğin Mevlâ’dan I. Folklor, Halk Edebiyatı ve Etnoğrafya Sem-
Alırım ahdımı koymam seni pozyumu, Erciyes Üniversitesi Yayınları, Kayse-
ri 1991; Yurdanur Sakaoğlu, “Erciyes Yöresi
Ak gelin, sürmelim, sen bilin Efsanelerinde Başlıca Temler”, Erciyes Yöresi I.
Yöre halkı tarafından oluşturulmuş bu Folklor, Halk Edebiyatı ve Etnoğrafya Sem-