Page 260 - Kayseri İmari Ve Mekansal Gelişimi
P. 260
260 Sonsöz
Bir özgürlük alanı olarak kabul edilen küresel kentte birey suskunlaşmıştır.
İnsanlar birbiriyle konuşmazlar, birbirlerine bakarlar. Modern kentte gemilerin
güverteleri, metrolar, terminaller insanların birbirlerine baktıkları, bakıştıkları
yerlerdir. İnsanlar çevrelerindeki canlı resimlere, fotoğraflara bakan tepkisiz var-
lıklardır. Küresel kentte insan/insan ilişkisi kupkuru bir çıkar ilişkisidir. Küresel
kentte sanat ve estetikten çok işlevsellik ön plandadır. Duygu ve duyarlılıktan çok
yalnızlık, acımasızlık, kimsesizlik, kendi başınalık küresel kentte bireyin yaz-
gısıdır. İşyeri alışkanlıkları, ziyaretleşme alışkanlıkları, dostluk ve yardımlaşma
alışkanlıkları değişmiştir. 72
Modern/küresel şehrin zaafları ve insan doğasını olumsuzlayan etkileri post
modern mimarinin hareket noktalarını ortaya çıkarmıştır. Her türlü katı biçimcili-
ğe savaş açan post modern şehircilik anlayışı, keskin kurallara karşı çıkarak, şim-
diyi yaşar ve bunu yaparken, bir nostalji tutkusu ile geçmişi arayarak, gelecekten
kaçar. Post modern kent, modern mimarinin kentten çekilmesi ve mekânı yeniden
insanla baş başa bırakma arayışıdır. 73
20. Yüzyılın başında “Bir yangın yerine benzeyen” Kayseri, kaçınılmaz
74
olarak “modern kent” oluşumunu gerçekleştirirken, geleneksel şehir hayatından
birçok değerini yeni dokuya taşımayı başarabilmiştir. Modern şehir mekânları
içerisinde bugün, geleneksel kültürün çok önemli figürlerinin günlük hayat içe-
risinde varlıklarını sürdürdüğünü ve yaşatılmaya çalışıldığını görürüz. Özünden
çok şey kaybetse de, komşuluk ilişkileri ve mahalleli kavramının anımsattıkları
bu çerçevede değerlendirilebilir. İnsanlar fırsat buldukça birbirleriyle konuşurlar
ve sıcak ilişkiler kurma çabası içindedirler. Elbette ki; şehrin geometrik yapısı
ile, çıkara dayalı, günlük ilişkilerin boğucu etkisinden kurtulmak için, bağcılık
gelenekleri ile mesire alanları imdada yetişir.
Bugün yaşadığımız şehri, ideal şehir olarak ifade etmek hem şehir hayalleri-
mize, hem de şehircilik ilmine uygun düşmez. Ama şehirleri de sonsuz hayallerle
kurmak mümkün değildir. Kentlerin tarihin farklı dönemlerinin, farklı kültür ve
uygarlıkların, farklı inanış ve yaşayış biçimlerinin yansıdığı mekânlar olduğunu
göz ardı edemeyiz. Bireyler, kentlerin yüzyıllar içerisinde gerçekleşen oluşumu-
nu gözlemleyebilme ve yönlendirebilme imkânına ancak sınırlı ölçülerde sahip-
tirler. Bu imkân çerçevesinde şehirde yaşayan her ferdin kentin geleceği ile ilgili
bir hayale sahip olduğunu varsayabiliriz.
72 Hilmi Uçan, “Batı Şehri ve Küresel Şehir”, Hece Dergisi, Özel Sayı: 18, Ankara-2009.
73 Ramazan Yelken, “Modernizmin Emlakçı Marketinden Postmodernizmin Bin bir Çeşit Çarşısına:
Kent”, Hece Dergisi, Özel Sayı: 18, Ankara-2009.
74 Erciyes Gazetesi, Kayseri-1910.