Page 425 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 425

[896] 416 / GÜL                    KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹


                                    maniye  Kütüphanesi,  Hacı  Mahmud   Secdeler kıluram ne işe yarar
                                    Efendi Bölümü  3791’de kayıtlıdır.  2500   Kuşa benzer ki yirde dâne direr
                                    beyit civarındaki eserin İbrahim Tennû-
                                    rî’ye ait olduğu, baş kısmında metin dışı   Rubâî
                                    iki  yapraktaki  kayıtlarla  son  yapraktaki   İbrâhim eger bu varlıgundan geçesin
                                    kayıtlardan ve müellifin beyitlerinde “İb-  Yokluk kadehinden can şarâbın içesin
                                    râhîm” adını mahlas olarak kullanmasın-  Fânî olasın çü yil gibi sûretde
                                    dan  anlaşılmaktadır.  Divanın  ne  zaman   Mahbûb cemâlinün nikâbın açasın
                                    yazıldığı  belli  değildir.  Ancak  Gülzâr-ı   Rubâî
                                    Ma’nevî’den  önce  yani,  1453’ten  daha   ‘Işk odına yanmaklıga pervâne gerek
                                    eski  bir  tarihte  yazılmış  olmalıdır.  Ha-  Can meclisine ‘âşık-ı mestâne gerek
                                    cimli bir eser olan divanda geleneğe uy-  Ma’mûr dilerse her iki bâtın-ı milkin
                                    gun olarak münacât, miraciye, naat, kasi-  Zâhirde ‘imâretle vîrâne gerek
                                    de, gazel, terci’-i bend ve rubâîler olmak
                                    üzere  Klasik  Türk  Edebiyatının  hemen   Kaynakça: A. R. Karabulut, R. Deniz, Divan-ı
                                                                         Gülşen-i Niyâz’dan Seçmeler, Kayseri 1972; A.
                                    hemen bütün nazım şekillerinden örnek-  R.  Karabulut,  Meşhur  Mutasavvıflar,  s.  205-
                                    ler vardır. Divan’ın bir bölümü, 1983 yı-  206; İbrahim Tennûrî, Gülzâr-ı Ma’nevî, Haz.
                                    lında Rasim Deniz ve Ali Rıza Karabulut*   Doç. Dr. Mustafa Demirel, Çağrı Yay., İstanbul
                                    tarafından  Şeyh  İbrahim  Tennûrî  Di-  2005, s. XXVVİİ-XXVİİİ.
                                    van-ı  Gülşen-i  Niyâz’dan  Seçmeler                       ATABEY KILIÇ
                                    adıyla neşredilmiştir. Tennûrî’nin bu ese-
                                    rinde Mevlânâ ve Âşık Paşa’nın tesiri al-  GÜLTEPE PARKI
                                    tında kalmış olduğu söylenmektedir.   26 Ağustos 1909 tarihinde Kayseri Mu-
                                                                         tasarrıfı  Muammer  Bey*’in  zamanında
                                    Münâcât-ı İbrâhîm                    yapılan  bir  parktır.  O  sene  birçok  yol,
                                    Yâ ilâhî ki çokdur ihsânun           park  ağaçlandırma  faaliyetleri  yanında
                                    İrişür cümle derde dermânun          Gültepe Parkı, yakınında bulunan Mem-
                                                                         leket Hastanesi*’yle birlikte kurulmuştur.
                                    Lutfun öküş ‘inâyetün bî-had         Park  alanı,  arazinin  büyük  bir  kısmının
                                    Rahmetün kapusında yokdur red        sahibi olan Camgöz Hacı Mehmed Efen-
                                                                         di’nin  Belediye’ye  bağışlamasıyla  halkın
                                    Kimse kapunda bî-murâd olmaz         piknik  ihtiyacını  karşılamak  ve  şehrin
                                    Andan artuk kapuda dâd olmaz         havasını temizlemek üzere Belediye tara-
                                                                         fından  seçilmiştir.  Park  alanı  önceden
                                    Bahşişün virmek ile tükenmez         “Kum Tepe” ismiyle anılan çıplak bir te-
                                    Kimse in‘âmun alup usanmaz           pe  hâlinde  bulunuyordu.  Ayrıca  çevre-
                                                                         sinde sebze bahçeleri bulunmaktaydı.
                                                                         Park  yapılışından  günümüze  kadar,  za-
                                                                         man  içinde,  üzerinde  uygulanan  farklı
                                                                         park  tasarımlarıyla  yerel  yönetimlerin
                                                                         halk üzerindeki yönetim politikasının ye-
                                                                         şil alan üzerinden nasıl işlediğine dikkat
                                                                         çektiği gibi I. Dünya Savaşı sırasında par-
                                                                         kın alt kısmının sığınak olarak kullanımı
                                                                         park alanının salt bir vaziyette yeşil ola-
                                                                         rak  kalmadığının  da  bir  göstergesidir.
                                                                         Gültepe Parkı kentsel ölçekte bir düzen-
                                                                         leme  olmasına  ek  olarak,  ilk  şehircilik
                                                                         çalışmalarının  yeşil  alan  özelinde  ele
                                                                         alındığını da gösterir.
                                                                         Gültepe  Parkı  günümüzde  yaklaşık
          XX. yüzyıl başlarında Gültepe Parkı (Albüm, TBMM)              30.000  metrekare  alana  sahiptir.  Park,
   420   421   422   423   424   425   426   427   428   429   430