Page 123 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 123

efsanelerDe kayseri | ciş Hatun sanDukası  123
                                                                                                                    KayserI leGends | cIs hatun chest







































                   Erciyes’in uzun geçmişi, yaşayan kültürlerin kendisiyle ilgili efsa-   The long history of Erciyes led the formation of legends about itself.
               neler üretmesine neden olmuştur.                                           Ali Rıza Önder says in the 1950s: “... Noah, the multitude of Noah
                   Ali Rıza Önder 1950’lerde şöyle der. “…Nuh, Nuh Mehmed adının      Mehmed's name stuck in my mind. This takes us to Hz. Noah and Flood and
               çokluğu kafama takılmıştı. Bu bizi Hz. Nuh’a, Tufan’a ve yüce dağların   to the first ship that hits the top of the mighty mountains. According to Bekir
               tepesine çarparak dolaşan ilk gemiye kadar götürür. Bekir Mısırlıoğlu   Mısırlıoğlu that among the people, it is told that Ship of Noah was attached
               hemşerimin anlattığına göre, halk arasında Nuh’un Gemisinin Erciyes’e   to Erciyes, Hz. Noah was said to be addressing this mountain, saying, “Snow
               takıldığı, Hz. Nuh’un bu dağa hitaben, 'Başında karın, üstünden dumanın   and smoke over your head be always there.” This is important for us, but it
               eksik olmasın' diye bedduada bulunduğu söylenirmiş. Bu bizim için önemli   is important not to write by listening without researching. Erciyes name
               ipucudur ama araştırmadan dinlemeden yazmaya elim varmadı” der.        is formed by a young man named “Er” and a young girl named “Ciş” and
                   Erciyes adının “Er” adlı bir yiğit, “Ciş” adlı bir genç kızın sonu   their sad story and turned into “Erciyes”, according to some legend.
               hüsranla biten aşklarından meydana geldiğini, iki sevgilinin adının
               birleşmesinden doğan “Erciş” adının zamanla Erciyes’e dönüştüğünü          CIS HATUN CHEST
               yöre insanı tarafından anlatılmaktadır.                                    The daughter of Ercis tribe who lives in the skirts of Erciyes, Ciş Hatun

                                                                                      is a very beautiful young girl. A young man named Eryiğit falls in love
                   CIŞ HATUN SANDUKASI                                                with this young girl one day. Horasan and the Alps, who are their roots,
                   Erciyes eteklerinde yaşayan Ercişler kabilesi beyinin kızı Ciş Hatun,   want their daughter from their father. The father likes Eryiğit but he has
               çok güzel bir genç kızmış. Bu genç kıza, bir gün çok uzaklardan gelen   a condition to give her daughter. There is a dragon living at the summit
               Eryiğit adında bir genç aşık olur. Gencin ataları olan Horasan Uluları ve   of the mountain and blowing fire, asks him to kill him.
               Alpleri, kızı babasından isterler. Bey Eryiğit’i beğenir ama kızını vermek   He presents the gifts he has brought to get the young Ciş Hatun
               için bir şart koşar. Bulundukları dağın zirvesinde yaşayan ve ateş üfle-  with a chest and says he accepts the terms. Ciş Hatun, who falls in love
               yen bir ejderha vardır ve kızını vereceği yiğidin onu öldürmesini ister.  with Eryiğit, knows that the people going there are not coming back
                   Delikanlı Ciş Hatun’u almak için getirdiği hediyeleri bir sanduka ile   and that they are burned by “Flaming Blazing Mountain”. To Eryiğit: “Do
               konağa takdim eder ve şartı kabul ettiğini söyler. Eryiğit’e aşık olan Ciş   not go summit, the fire burns out,” she begs. Eryiğit does not listen and
               Hatun, oraya çıkanın geri gelmediğini, “Alev Üfleyen Dağ” tarafından   goes out and tells him that he can do everything to marry her. Ciş Hatun
               yakıldığını bilmektedir. Eryiğit’e: “Sakın zirveye çıkma, çıkarsan o ateşte   picks up the chest, the robes, brought by Eryiğit and follows him. She
               yanarsın.” diye yalvarır. Eryiğit dinlemez ve onunla evlenebilmek için   catches him today's Yanıkdağ place and begs again, but fails again. She
               her şeyi göze aldığını söyler ve yola çıkar. Ciş Hatun, Eryiğit’in getir-  leaves the belongings to a cave and wears her wedding dress and they
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128