Page 124 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 124
Kadir Dayıoğlu
Toplu Işyerler ve Konaklama Tesisleri
Han ve kervansarayların mevcudiyeti çok eski zamanlara gider. Bunlardan Selçuklu
Dönemi’nde yapılan Kayseri-Sivas karayolunun 50. km’sinde bulunan Sultanhanı. Bu
han, Selçuklu Sultanı 1. Alaattin Keykubat zamanında (1232-1236) yaptırılmıştır. Kervan-
saray kapı süslemesi ve iç mimarisi ile ön plana çıkmıştır. Bir diğeri de, yine Selçuklu
Dönemi’nde yapılan, Bünyan ilçesi, Karadayı köyünde bulunan Karatay Kervansarayı.
Bu kervansarayı 1255 yılında Selçuklu vezirlerinden Celalettin Karatay tarafından yap-
tırtılmıştır. Türbe ve sütunlarındaki kabartmalar Selçuklu taş işlemeciliğinin güzel
örneklerindendir
Osmanlı Döneminde inşa edilen Kara Mustafa Paşa Kervansarayı. Bu da İncesu ilçe-
sinde bulunmaktadır. Camisi, medresesi otuz dükkânlık alışveriş yeri ile bir külliye olan
bu eseri, 1660 yılında Osmanlı vezirlerinden Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından
yaptırtılmıştır. (Kaynak: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü). Bunlara ilaveten; İspile Hanı,
Mengücek Hanı, Sarı Han, Erkilet Hanı, Cevizli Hanı, Yörük Han, Tepe Han, Yavaş Hanı,
Karahisar Hanı ve Kayır Han. Tabii, özellikle konaklama amaçlı hanlar bunlarla sınırlı
değildi. Yol güzergahında bulunan yerleşim yerlerinde, hana sık sık rastlanırdı. Mesela,
Hisarcık’ın, Develi girişinde, bugün yerinde yeller esen ama ismi yaşayan ve “Eski Han”
denilen bir han vardı. Yine mesela; pek bilinmeyen, benim de ilk defa duyduğum; “Ana-
dolu’daki ilk kervansaray olarak kabul edilen Kayseri’deki “Alay Han” hangi Türk devleti
dönemine aittir?” sorusu, bir KPSS sınavında sorulmuş. (KPSS tarih notları).
Yine Kayseri için, farklı zaman dilimlerinde konaklama ve ticaret için yapılan toplu
yerler için verebileceğiz örnekleri şöyle sıralayabiliriz: Kapalıçarşı, Pamuk Hanı, Vezir
Hanı, Gön Hanı, Eski Bedesten, Kapan Hanı, Kazancılar Çarşısı vs. Bunlardan Kazancılar
Çarşısı bu gün faklı bir amaçla sarrafiye ağırlıklı kullanılmakta.
Konaklama amaçlı kullanılan hanlarda, en azından kısa süreli de olsa malların depo-
landığı hatta alıp satıldığı yerler olarak da görebiliriz. Merkezde bulunan ve 1960’lara
kadar gelen hanlardan bazıları şunlar: Körükçünün Hanı, aynı zamanda oteli de bulunan
“Topal İsmailin Hanı” (Özkeçeci ailesi), Bedesten Bekçisinin Hanı (Bedestani ailesi), Deli
Mustafanın Hanı, Mengücek Hanı (İrfan Aksoy ailesi).
Bir de Düvenönü’ünde “Adem Ağa Konağı” yanında yine Adem Ağa’ya (Çilsal) yonu
taş kaplamalı Anadolu Oteli Vardı. Otelin altından bir hana girilirdi. Bir de, ismini anım-
sayamadığım, eski Dilaverpaşa Mahallesi Donanma Caddesi’nin bulunduğu yerde de bir
han ve yanında Ömrü Feyzioğlu’nun (Ali Şahin Feyzioğlu’nun babası) kiralık oturduğu
evi vardı. Bu han Hisarcıklızade Mesut Efendilere aitmiş. Torunu diş hekimi Rüştü Yur-
teri söyledi; handa bir nalbant varmış. Köylülerin buluşma yeri gibi kullanılırmış. “Pek
124