Page 266 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 266
Kadir Dayıoğlu
gezisi yapmaktı. Yoksa, Kayseri’nin “havası, suyu, tozu, toprağı” elbette önemliydi ama
bunlar “teferruattan”dı.
Toyotasa
Yatırımların “iktisadiliği” ya da “yapılabilirliği” ile ilgili, bir başka örnek sunmak
istiyorum. Bu ülkede “kaynakların” nasıl çarçur edildiğine güzel bir örnek. Tabii, Kayseri
de bundan nasibini aldı. Almaya da devam ediyor…
“…TOYOTASA yatırımı için görüş birliğine varan Sabancı, Mitsui ve Toyota yetkilileri
işbirliğini kutlamak için İstanbul’un bir nadide semtini seçmişlerdi. Balık ve rakının
eşliğinde yenilen akşam yemeğinde, fabrika kurulmuş, üretim başlamış gibi geleceğe
yönelik tahminler yapılıyor”.
Bir ara Özdemir Sanancı ile Toyoto temsilcisi Kubota, üretimde ki ikinci yılları olacak
olan 1996 yılındaki üretim için tartışmaya giriyorlar. “Sabancı her zamanki iyimser
tavrıyla konuşuyordu:
-1996 yılından çok umutluyum, iyi bir yıl olacak. Otomobil pazarındaki büyüme bu
hızla devam ederse (…) 78 bin otomobil üretiriz.
Kubota hemen atıldı:
-Yanlış düşünüyorsunuz. Bence büyüme bu kadar hızlı olmaz. Tahminlerin gerçekçi
değil. Bu çok büyük rakam. O gün olsa olsa 50 bin civarında bir satış yaparız. Türkiye,
Japonya’nın tam tersine ani iniş ve çıkışların yaşandığı bir ülke. Biz stabil ortamlara
alışığız, bu nedenle Japonya’dan Türkiye’ye baktığımızda, bazı şeyler bize yabancı geliyor.
-Hayır sen büyük düşünmüyorsun. Türkiye hızla gelişiyor. Otomobil pazarı bu hızla
büyürse, daha ikinci yılımızda söylediğim kapasiteye ulaşırız.
Bu arada masadaki tartışma hararetleniyor. Özdemir Sabancı;
- Bahse var mısın? Benim hesabıma göre, 1996 yılında 78 bin adet otomobil üretimini
yakalarız.
-Varım… Benim hesabıma göre, 1996 yılı üretimimiz 57 bin adet olur.
Bahis de masada bulunan bir peçeteye yazılır ve imza altına alınır. Şahit olarak da
Mitsui temsilcisi Migawaya imzalar…
Tabii, Özdemir Beyin ömrü yetmez, 1996 sonucunu görmeye. Peki, ne mi olur? Bahsi
kaybeder… O yıl üretim, 1994 ekonomik krizi nedeniyle 30 binde kalır. “…Değil beş yıl,
266