Page 167 - seyrani_siir_yarismasi
P. 167

SENSİZ
               Ş ad an Ö z ten





               Kaplandı parmak ucum soğuk gümüş,
               Bırak beni yokluk bırak yağmura,
               Fikirde ağır sancı, çekilmez düş,
               Perde sürüklensin başka bahara.


               Gün düne benziyor, vakit delirmiş,
               Damarlarda kan, havada atmaca;
               Keyfini bekliyor bitmeyen düşüş,
               Kendi oyununda zaman asmaca.


               Ne ocakta ateş ne çeşmede su:
               Bu çeşmeyle vaha edilmez çölüm,
               Ne de pişer bu ocakta bir uyku,
               Dert yurdu yatak, akrep sarnıcı kum.

               Ruha zindan, çürümüş, kambur dünya,
               Ne yapacak sana ölümsüz tabip?
               Ağır bir taşla belinden bağlasa
               Çıkaracak seni aşığın gelip.

               Haykırdım: Bu hayat benim elimde!
               İştahla güldü halime kelebek,
               Olmuşum bilmesem de sağır köle,
               Kiralık kundakta, kiralık bebek.

               Çakıldım zirvesinden karanlığın,
               Nerede kaftan, nerede masalcı?
               Ne öğrendiysem sensiz yaşamaktan
               Yalana yakın, doğruya kundakçı.








                                                                                    167
   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172