Page 176 - seyrani_siir_yarismasi
P. 176
Dizlerimde, küllenmiş sevdamızın ağrıyan yanı.
Aşk…Şeydalardan ödünç alıp libas misali giydiğim,
Gülistan saraylardan dipsiz kuyulara indiğim.
Mecnun’um, Leyla’sını kayıp dizelerde arayan,
Deli gömleğini mahşere dek sırtından çıkarmayan.
Anka’nın külleri serpilmiş dört bir yana,
Cism–i canım huruşan, pervane misali yana yana.
Sevgiliye hasretle, hüzün döker ab–ı hayat,
En mecalsiz vücuda, son visaldir memat.
Gam günü kıpkızıl toprak, kıpkızıl güneş,
Öyle bir harlı matem ki sanki ölüme eş.
Dili tutulur musikarın bu eşsiz besteye
Yeminlidir ademoğlu cevr–i cefasını çekmeye.
Ademler, hazin, maşuklar aleminde,
Havvalar kırılgan, cennet bahçelerinde.
Zişan hilkatini tartamaz, çekinir sarraflar
Bir başka sonun başlangıcıdır maktalar
Erbab–ı aşkların hasbıhalini işlerim satıra,
Kelamdan süzülür, damla damla biriken hatıra.
Aramgahım, mehtabın mis kokan sessizliği,
Söylenmemiş sözlerin kalemden kağıda şenliği.
İki mavi arasında severim terennümleri,
Cemreler düşerken dikilir, ruhumun heykelleri.
İlmek ilmek dokunur gönül tezgahında kelamlarım,
Arşın en yükseğine ulaşır, eyvallahsız selamlarım.
Ney…Ayrılık narına düşer sufinin dilinde,
Mesneviler dizerim, hasbıhal meclislerinde.
176