Page 198 - seyrani_siir_yarismasi
P. 198

Mumdan bir adam henüz erimeden dudakları
               konuşmaya hazırlanıyor istiyor ki
               bu son en son konuşması olsun
               Kuklaların kendi gibi kalabalıklarla bir olması yok mu
               Beraber bir büyüye kapılıp kör olmaları
               İşte bak şurda bir çocuk tozdan topraktan kararmış minicik
               Yüzünde buruk bir acı altında bezden tezgahı
               Eski lacivert bir flütü acı acı üflüyor
               İnsanlar sel gibi akıyor yanından
               İnsanlar sudan insanlar boğulmuş insanlar boğuyor
               Başka çocuklar geçiyor yanından pırıl pırıl elbiseleriyle
               Büyüklerinin kucağında ya da yanında mutlu adımlarıyla
               Çocuk çocukları görüyor doluyor gözleri
               Adam çocuğu görüyor içinde kıyamet sesleri…
               Sonrası körlük kalabalığın gözlerinde.
               Çiçeklerin daha açmadan solması dalında
               Ateşin sıcaklığı, yakması, eritmesi her şeyi
               Sevgilerin, masum ve onurlu adamların yüreğinde
               Hapsolup dokunamayışı kanayan yerlerine soylu kadınların
               Susmak ve beklemek
               Sevmek ve yine sevmek
               ve yine sevmek ama içinden
               İçinden ne olmuşsa hepsi bundandır.
               Yalnızlığın bu ıslak ve onulmaz köşesinden
               Seni söylüyorum
               Seni o en güzel gözlerinle
               Kaşlarına sığınıp yerleşen yıldızlarla
               Saçlarından utanan güneşle
               Ve yine gözlerinle yalnız gözlerinle
               Ah bir duyabilsen içimi
               İçimi yüzünden okuyabilsem
               Kötülüğü zapt eder kalbimin kırlangıçları
               Çocuklar sadece güler.



            198
   193   194   195   196   197   198   199   200