Page 193 - seyrani_siir_yarismasi
P. 193
Anmak değildir dile pelesenk etse de ayyaşlar,
Seni anmak anlaşılır, düşü yıkınca yaşlar. Gel, gideceksen beni böyle düşkün bırakıp,
Dile köle edeceksen esen her rüzgâra dem vurup,
Peşin sıra arkana bakmadan, dokunmadan
Gitme.
Gitme, komşusu olalım kalmaların gülerek.
Gitmeleri hiçbir zaman anmadan,
Ne sen bana ne ben sana yanmadan,
Gel.
III
Ve böyle başlayacak sana varma telaşım.
Kimse gökyüzüne küfredemez artık.
Yokluğunda, yokluğumu düşleyen benim,
Varlığın da ölüm kaselerinden ab–ı hayat içen.
Sancısını aşk etmektir benim tesellim.
Ben yokluğunda ölümü düşleyenim.
Vuslatı emel saymam, sana hasret nimettir.
Gözlerde tüten, ansızın kalpte ışıyan,
Tozu dumana katarcasına yekpareleşen
Sensizliğin kahrı, saadetinden mukaddes.
Benim, umuda korkularla yerleşen.
Lakin ölürken bile çocuklar kadar şen.
Ve böyle başlayacak sana varma telaşım.
Sen kaçarcasına uçarken gökyüzünde,
Başımıza düşmüyor diye uçan kuşları,
Gökyüzündeyken baki mi sandın?
Bitmez mi sandın ıstırap yokuşları?
Görmek kadar yakında şimdi ateş kolları.
193