Page 183 - turk-siirinde-kayseri

MÇ»´·¾ ݼ³²´ SǸ²º¿’¾¿¾ Ş··¶¼µ¶·¾½µ K²³´µ¶·
Bağlandım sükûtuna, yığıldım ellerne,
Ressamını bekleyen br boş tuvale düştüm...
(Sevdakâr s. 5)

Yukarıda şarn geleneğ kullanma noktasında ne kadar usta olduğu –gelenekten
kastımız Dîvan ve Halk Edebyatı– belrtlmşt. Subaşı, şrlernde Dîvan ve Halk
Edebyatının nazım şekllern başarıyla kullanır. Dîvan şr nazım brm olan beytle
ve aruz ölçüsüyle yazdığı şrlerne örnek olması açısından, henüz 26 yaşında ken,
aruzun 3 / fâ lâ tün 1 / fâ lün kalıbıyla kaleme aldığı ve lk şr ktabında yer alan
“Münacat” adlı şrnden bazı beytler aşağıya almak styoruz:

Münacat
Duydu denmez gönül zârım canlanan handânına
Yandı kalbm son demnde gülmeden efgânına...
…
Aşka doymak belk mümkün, belk kalpden şevk geçer
Sense, ta hlkâtte taktın gönlü ol peykânına.
…
Her şeymden ayrı kaldım tek bulaydım nurunu,
Bar yoldaş kıl adından Muhsn’n mânına...
(Vuslat Türküsü s. 11)

Şar, tasavvuf temalı şrlernde Allah ve Peygamber sevgs, ölüm, ahret, tasavvuf
büyükler gb temler şler. Bu konuların şlenmesnde dînî termnolojy büyük br
ustalıkla kullanmıştır.

Sosyal temalı şrlernde şar, açık br üslupla özellkle ezlen nsanın dramını
şrlerne konu etmştr. Bugünkü sözde medenî dünya bzden olmayanın yaşamaya
hakkı yoktur anlayışıyla stedğ yerde terör estrmektedr. Bu terörün kurbanı da
masum çocuklar ve gözü yaşlı analardır. “Bu Yüreğn Ülkesnde”de de“Gül Doku-
sunda Zaman” adını taşıyan bölümü; “Sevg Donanması” adlı şr ktabının “Afgan
Fganımdır” adlı bölümünde, bugün çnde gündemdek yern koruyan, dünyanın ve
nsanlığın kanayan yarası Uzak ve Orta Doğu (Afganstan–Flstn) ve buranın çlekeş
nsanları anlatılır. Aynı konu şarn dğer şr ktaplarında da büyük br hassasyetle
şlenmştr. Bu şrlerde muhteva ön plandadır.

183