Page 7 - Vakıf Roma Rakamlı Sayfalar
P. 7
GİRİŞ
Vakıflar, insanlık tarihi kadar eski ve çok önemli yere sahip kurumlardır. Toplumsal hayatın
baĢlayıp yardımlaĢma ve kalıcı olma fikri geliĢtikçe kurumsallaĢma zorunluluğu da kendiliğinden
ortaya çıkmıĢ, bu çerçevede hem yardımlaĢmanın güzel bir örneği ve hem de kalıcı olmanın sağlam bir
nümunesi olan vakıflar doğmuĢ ve ilk çağlardan günümüze kadar pek çok değerli eserler meydana
getirip gelecek nesillere ulaĢmasını sağlamıĢlardır.
Ġnsanların yalnız baĢına yapamayacağı yol, köprü, ibadet yeri, su kaynakları, mezarlıklar gibi
yerler ancak yardımlaĢma ile gerçekleĢtirilecek hizmetlerdir. Daha sonraki yıllarda bu hizmetler dinî
veçhe kazanarak ibadethaneler, yoksullara yardımcı olmak için aĢevleri ve bakımevleri, yolcuların
kalması için kervansaraylar yapılmaya baĢlanmıĢ, bunların ihtiyaçlarının karĢılanması ve devam
edebilmesi için gelir kaynağı olarak sürekli bağıĢlar yapılmıĢtır. Bunlar zamanla vakıf hâline gelmiĢtir.
Ġskenderiye Kütüphanesi, Kudüs havuzları, Mekke'deki Zemzem Kuyusu, yollar, köprüler gibi eski
dönemlerde pek çok vakıf kurulmuĢtur. Hatta eski Mısırlılar kurdukları vakıflara çok önem vermiĢler
ve onların korunması için vakıf çalıĢanlarını vergiden ve askerden muaf tutmuĢlardı.
H. B. Kunter "Vakıf, elbirliğinin ve gönül birliğinin en güzel ifade vasıtasıdır. Bu sistemde
ferdiyetçilik ile cemiyetçilik; halkçılık ile devletçilik fikri yurda, yurttaĢlara ve insanlığa hizmet
1
yolunda pek güzel ve mahirane bir surette birleĢtirilmiĢ ve kaynaĢtırılmıĢtır" demektedir.
Ġslâmiyetin geliĢi ve yayılıĢından sonra vakıflar daha çok dinî bir kuruluĢ olmuĢtur. Ġslâmiyette
ilk vakfı yapanın Hz. Peygamber olduğu bilinmektedir. Hicretin 3. yılında Medine'de hurma
bahçelerini vakfetmiĢ ve bunların gelirlerinin bir kısmını zamanın ihtiyaçlarına, bir kısmını gelip geçen
yolcuların ihtiyaçlarına, bir kısmını da yoksullara bağıĢlamıĢtır. Hz. Peygamber'den sonra sahabîler de
birtakım vakıflar kurmuĢlardır.
Hz. Peygamber ile baĢlayan Müslümanlardaki vakıf geleneği, Türklerin ĠslâmlaĢmasıyla daha da
yerleĢmiĢ ve sosyal hayatın her yönünü kapsar hale gelmiĢtir. Selçuklular, Anadolu beylikleri ve
özellikle Osmanlılar döneminde vakıf geleneği ve hizmetleri zirveye çıkmıĢtır. Her medenî
müessesenin mükemmelleĢtiği ve zirveye çıktığı gibi vakıflar da en mükemmel, en güzel ve en olgun
örneklerini Osmanlılar zamanında vermiĢtir. Osmanlı coğrafyasının her köĢesinde bu müesseselerin en
güzel örneklerini görmek mümkün olur.
Devlet mekanizmasının zamanla zayıflaması veya bazı devletlerin ortadan kalkmasıyla
hizmetlerin aksaması veya yok olması tehlikesi vardır. En zalim hükümdarların bile vakıflara el
sürememiĢler, bu da çok önemli hizmetlerin devamlılığını sağlamıĢ ve hizmetlerin vakıflar eliyle
yerine getirilmesi yoluna gidilmesine sebep olmuĢtur. Devletlerin imkânları içinde hizmet
sağlayamadığı yerlerde vakıflar imdada yetiĢmiĢ ve insanlık tarihi açısından önemli hizmetler
yapmıĢlardır.
1 KUNTER, Halim Baki, Türk Vakıfları ... Vakıflar Dergisi, Sayı: 1, s. 104
vii